Sağlığını Düşün”    Kalp sağlığınızı korumak için düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve periyodik sağlık kontrollerinizi aksatmayın.

Akciğer Kanserinin Belirtileri ve Tedavisi

Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerde ilk sıralarda yer alıyor. Erken evrede teşhis edilen akciğer kanseri gelişen tıbbi ve teknolojik imkanlar sayesinde başarıyla tedavi edilerek yaşam süresi uzatılabiliyor.

Akciğer kanserinin sık görülen belirtileri arasında;

  • 3 haftayı geçen ve giderek kötüleşen öksürük
    • Öksürük esnasında gelişen göğüs ağrısı
    • İştahsızlık ve kontrolsüz kilo kaybı
    • Ses kısıklığı ve yutma güçlüğü
    • Halsizlik
    • Parmaklarda çomaklaşma
    • Sık tekrarlayan enfeksiyon
    • Göz kapağında düşme yer almaktadır.

Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durarak, yeterli ve dengeli beslenerek, düzenli fiziksel aktivite yaparak akciğer kanserine yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.

AKCİĞER KANSERİNDE HEDEF ODAKLI TEDAVİ

AKCİĞER KANSERİ

Akciğerler,havadaki oksijeni vücuda çeken organlardır. Oksijeni vücuda çekerken, vücuttaki karbondioksiti dışarı atar.

Süngerimsi yapısı sayesinde hacmi büyür ve küçülür. Buna, nefes alıp verme hareketi denir. Her organ gibi akciðer de birçok hücreden oluşur. Bu hücreler, akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğalırlar.

Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır.

Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir.

 

Akciğer kanserleri temel olarak 2 gruba ayrılırlar.

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri

Sık rastlanan akciğer kanseri türü olan küçük hücreli dışı akciğer kanserinin birkaç farklı türü vardır. Her biri farklı kanser hücrelerine sahiptir ve farklı şekillerde büyür ve yayılır. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri türleri, kanserde bulunan  hücre türlerine ve hücrelerin mikroskop altında nasıl göründüğüne göre adlandırılır: Skuamöz hücreli karsinom (epidermoid karsinom), büyük hücreli karsinom ve adenokarsinom sık karşılaşıan küçük hücreli dışı akciğer kanseri türleridir.

 

Küçük Hücreli Akciğer Kanseri

Küçük hücreli akciğeri kanseri daha az rastlanan akciğer kanseri türü olan küçük hücreli akciğer kanserinin içerdiği kanser hücreleri ve  mikroskop altında görünüm şekillerine bağlı olarak 2 farklı türü vardır: küçük hücreli (yulaf hücreli) akciðer kanseri ve kombine tip küçük hücreli akciğer kanseridir.

 

AKCİĞER KANSERİ OLULŞUMUNDA RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Akciğer kanserinin tartışmasız en önemli nedeni sigaradır.%85-90 oranında sigara içenlerde görülür.Sigara içen kişilerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre ortalama 12-  36 kat daha  fazladır. Bu oran kişilerin sigaraya başlama yaşı içme süresi ve miktarı ile ilişkilidir. Ortalama 20 paket yıl sigara öyküsü olan kişilerde risk artımı önemli düzeydedir.Ülkemizde her yıl 30000 kişide akciğer kanseri görülmektedir.Akciðer kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser türüdür ve her yıl 2 milyondan fazla kişi akciğer kanseri tanısı almıştır. Erkeklerde birinci, kadınlarda ise meme kanseri ve kolorektal kanserden sonra 3. sırada yer almaktadır.

 

Akciğer kanseri için risk faktörleri aşağıdaki gibidir.

 

Sigara, pipo, nargile veya puro içmek

 

Sigara içmek akciðer kanseri için en önemli risk faktörüdür. Sigara, puro, pipo, nargile içmek akciðer  kanserine yakalanma riskini artırır. Akciðer kanserine yakalanan 10 erkeğin 9’unda, 10 kadının 8’inde sigara içme öyküsü vardır.

Araştırmalar düşük katranlı veya düşük nikotinli sigara içmenin akciğer kanseri riskini azaltmadığını göstermiştir.

Ayrıca çalşmalar, sigara içimi kaynaklı akciðer kanseri riskinin, günlük içilen sigara sayısı ve içilen yıl sayısı ile arttığını göstermektedir

 

Sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik)

Sigara dumanına maruz kalmak da akciðer kanseri için risk faktörüdür. Sigara dumanına maruz kalan kişiler, sigara içenlerle kansere neden olan aynı maddelere biraz daha az miktarda maruz kalmaktadırlar.

 

Işyerinde asbest, arsenik, krom, berilyum, nikel, kurum veya katrana maruz kalmak

Asbest, arsenik, krom, nikel, berilyum, kadmiyum, katran ve dumana maruz kalanların  akciğer kanserine yakalanma riskleri yüksektir. Bu maddelere maruz kalma süresi ve maruz kalınan seviye arttıkça risk de yükselmektedir.

 

Herhangi bir nedenle yoğun radyasyona maruz kalmak

Atom bombası, radyasyon terapisi, görüntüleme testleri ve radon gazı radyasyona maruz kalma kaynaklarıdır.

Bu kaynaklara maruz kalma süresi ve maruz kalınan yoğunluk arttıkça akciğer kanserine yakalanma riski de artmaktadır.

 

Hava kirliliğinin olduğu yerde yaşamak

Çalışmalar, hava kirliliğinin yüksek olduðu bölgelerde yaşamanın akciğer kanseri riskini arttırdığını göstermektedir.

 

Akciğer kanserinde kalıtımın ve gen mutasyonlarının etkisi

 

Mutasyon olarak adlandırılan genomik değişikliklerin kanserlerdeki rolü artık bilinmektedir. Son yıllarda bu genomik değişikliklerden akciðer kanseri ile en ilişkili olanları EGFR, KRAS, MET,  BRAF, PIK3CA, ALK, RET ve ROS1 olarak sayılabilir. Akciðer kanserinde bu genlerde saptanan mutasyonlar aynı zamanda akıllı ilaç seçimini de etkilemektedir.

 

Ailede akciğer kanseri öyküsü olması

Ailede akciðer kanseri öyküsü, akciğer kanseri için risk faktörüdür. Akciğer kanserine yakalanmış akrabası olan kişiler, akciğer kanseri akrabası olmayan kişilerden iki kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskleri vardır.

 

AKCİĞER KANSRİNDE ERKEN TANI

Akciğer kanserinin küçükken ve yayılmadan önce, erken bir evrede tespit edilmesi, başarılı bir şekilde tedavi edilme olasılığını arttırır. Ancak genellikle akciğer kanseri belirtileri, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmaz.

Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse bile, enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüðü için atlanır ve tanı gecikir.

 

Akciğer kanseri %90 sigara veya diğer tütün ürünleri kullanılması  nedeniyle geliştiği için özellikle genç yaşlarda sigara içmeye başlayanlar, uzun süre sigara kullananlar, günlük sigara tüketimi yüksek olan kişilerin erken tanı için düzenli doktor kontrolünde olmaları önerilmektedir.

30 yıl günde bir paket sigara içen ve 55 yaşını  dolduran herkes düşük doz kontrastlı akciðer tomografisi ile erken tanı amacıyla mutlaka taranmalıdır.

 

Son yıllarda yapılan düşük doz spiral tomografi çalışmalarında, yüksek riskli kişilerde (55-74 yaş arası, günde 2 paket ve üzeri sigara içenler) kanserin erken saptamasına katkısı olabileceği gösterilmiştir.

 

AKCİĞER KANSERİNDE BELİRTİ VE BULGULAR

Akciğer kanseri herhangi bir belirti veya semptoma neden olmayabilir ve başka bir rahatsızlık ya da durum için çekilen akciğer grafisinde görülebilir.

Aşağıda sıralanan belirti ve semptomlar akciğer kanseri veya başka bir durumdan kaynaklanıyor olabilir. Bunlardan  herhangi birine sahipseniz doktorunuza danışmalısınız.

 

Kronik (geçmeyen ya da zamanla daha da kötüleşen) öksürük

Göğüste ağrı veya acı

Zor nefes alma

Hırıltılı solunum

Balgamda kan

Tekrarlayan bronşit veya zatüre

Ses kısıklığı

İştah kaybı

Sebepsiz kilo kaybı.

Yoğun yorgunluk hissi

Yutma problemi

Yüzde ve/veya boyun damarlarında şişlik

 

AKCİĞER KANSERİNDE TANI YÖNTEMLERİ

 

Akciğer kanseri tanı ve evreleme testleri genellikle aynı anda yapılır. Aşağıdaki yöntemler tanı ve evreleme için kullanılır.

Fizik muayene ve medikal öykü: Genel sağlık durumunu kontrol etmek  için yapılan  muayenesidir. Hastanın geçmişi sigara içme, geçirdiği  hastalıklar, aldığı tedavileri de içeren öyküsü detaylıca alınır.

Laboratuvar testleri: Doku, kan, idrar veya diğer vücut örneklerinin test edilmesi sağlanır. Bu testler hastalığın teşhis edilmesine, tedavinin planlanmasına ve kontrol edilmesine ya da zaman içinde hastalığın izlenmesine yardımcı olur.

 

  AKCİĞER KANSERİ TANISINDA GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

 

Röntgen: Göğüs içindeki organ ve kemiklerin röntgeni çekilir.

BT taraması (bilgisayarlı tomografi): Göğüs gibi vücudun içinde yer alan organların farklı açılardan çekilmiş bir dizi ayrıntılı resmini oluşturan yöntemdir.

Balgam sitolojisi: Kanser hücrelerini kontrol etmek için balgam örneğinin (akciğerlerden toplanan mukus) bir mikroskop altında incelenmesidir.

Torasentez: iğne kullanarak göğsün iç kısmı ile akciğer arasındaki boşluktan sıvı alınır ve bu sıvı kanser hücrelerini araştırmak için mikroskop altında incelenir.

Biyopsi: Akciğer kanseri şüphesi varsa, biyopsi yapılır. Biyopsi için aşağıdaki yöntemler kullanılır.

İnce iğne aspirasyonu: ince bir iğne kullanarak akciğerden doku alma işlemidir. Akciğerdeki anormal doku veya sıvının yerini belirlemek için BT taraması, ultrason veya başka bir görüntüleme prosedürü kullanılır.iğne ile örnek alınır ve kanser hücrelerini aramak için mikroskop altında incelenir.

Bronkoskopi: Trakea ve büyük hava yollarındaki anormallikleri görüntülemek için kullanılan bir yöntemdir.

Görüntüleme için lensi ve ışığı olan ince, tüp benzeri bir alet olan bronkoskop burundan veya ağızdan trakea ve akciğerlere sokulur ve incelemek için örnek alınır.

Torakoskopi: Göğüs içindeki organları kontrol etmek için yapılan cerrahi işlemdir.

iki kaburga arasına bir kesi yapılır ve görüntüleme için lensi ve ışığı olan ince, tüp benzeri bir alet olan torakoskop yerleştirilir ve incelemek için örnek alınır.

Mediastinoskopi: Akciðerler arasındaki organlara, dokulara ve lenf bezlerine bakmak için yapılan  cerrahi bir yöntemdir.

Göğüs kemiğinin en üstüne bir kesi  yapılır ve göğse bir mediastinoskop yerleştirilir ve incelemek için doku veya lenf nodu örnekleri alınır.

Moleküler test: Doku, kan veya başka vücut sıvısı örneğinde belirli genleri, proteinleri veya diğer molekülleri kontrol etmek için yapılan laboratuar testidir.

Küçük hücreli dışı akciðer kanserinde meydana gelen belirli gen veya kromozom değişikiklikleri moleküler testler ile kontrol edilir.

İmmünohistokimya: Doku örneğindeki bazı antijenleri kontrol etmek için antikorları kullanan bir testtir.

 

AKCİĞER KANSERİNDE İLAÇ TEDAVİSİ

Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini durdurmak için hücreleri öldüren ya da bölünmelerini durduran ilaçları kullanan tedavidir.

Kemoterapi ağız  yoluyla alınabilir veya damar veya kas içine enjekte edilebilir. ilaçlar kan dolaşımına girer ve böylece vücuttaki kanser hücrelerine ulaşabilir.

Kemoterapinin veriliş şekli tedavi edilen kanserin tipine ve evresine bağlıdır.

 

Hedefe Yönelik Tedavi: Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerine saldırmak için ilaç veya diğer maddeleri kullanan bir tedavi şeklidir. Genellikle  hedefe yönelik tedaviler normal hücrelere kemoterapi veya radyasyon terapisinden daha az zarar verir.

Monoklonal antikorlar ve tirozin kinaz inhibitörleri, ileri, metastatik veya tekrarlayan küçük hücreli dışı akciðer kanserini tedavi etmek için kullanılan iki ana hedefe yönelik tedavi türüdür.

 

Monoklonal antikorlar:

Monoklonal antikor tedavisi, tek bir bağışıklık sistemi hücresinden elde edilen antikorları kullanan kanser tedavisidir.

Bu antikorlar, kanser hücrelerinde bulunan maddeleri, kandaki veya kanser hücrelerinin büyümesine yardımcı olan dokulardaki normal maddeleri tanımlar. Antikorlar maddelere yapışır ve kanser hücrelerini öldürür, büyümelerini engeller veya yayılmalarını önler. Monoklonal antikorlar infüzyonla verilir.

 

Tirozin kinaz inhibitörleri:  Tirozin kinaz inhibitörleri, hücre zarından geçen ve kanser hücrelerinin büyümesi ve bölünmesi için gerekli sinyalleri engellemek için kanser hücrelerinin içinde çalışan küçük moleküllü ilaçlardır.

 

İmmünoterapi: İmmünoterapi, hastanın bağışıklık sistemini kanserle savaşmak için kullanan bir tedavi yöntemidir.

Vücut tarafından veya laboratuarda yapılan maddeler, vücudun kansere karşı doğal savunmasını artırmak, yönlendirmek veya eski haline getirmek için kullanılır.