Sağlığını Düşün”    Kalp sağlığınızı korumak için düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve periyodik sağlık kontrollerinizi aksatmayın.

Depresyonda TMS Tedavisi

Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) nöromodulasyon dediğimiz beyin uyarımı tedavi tekniklerinden biri olup non-invaziv (girişimsel olmayan), anestezi gerektirmeyen yenilikçi bir yaklaşımdır. Saçlı deri üzerine yerleştirilen bobinin; helezonik iki manyetik alan oluşturmasıyla, arada kalan bölgede küçük elektriksel aktiviteler meydana getirmesi prensibi ile çalışır. Faraday’ın manyetizmadan elektrik üretilmesini bulması teknolojisinin sonucunda 1985’te Anthony Barker ve arkadaşları ilk TMS cihazını yaptılar.

TMS Tedavi Yöntemi

TMS Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

TMS Kanada’da 2002 yılından beri kullanılmakta olup; 2008 yılında major depresyon, 2013 yılında migren, 2018 yılında Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), 2020 yılında sigara bağımlılığı tedavisinde kullanımı FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmıştır. Bununla birlikte klinik araştırmalarda etkili bulunduğundan anksiyete bozuklukları, parkinson, alzheimer, demans, inme rehabilitasyonu, tinnitus (kulak çınlaması), fibromiyaljide de uygulanmaktadır.

TMS’nin Etki Mekanizması Nedir?

Sinir hücreleri elektrokimyasal hücrelerdir. TMS ile hedeflenen beyin bölgelerine ağrısız bir şekilde uyarım gönderilmesi sonucunda, etkilenen sinir hücreleri beynin diğer alanlarında sinirsel elektriksel uyarı akışı oluşturur. Manyetik uyarım düzenli aralıklarla tekrarlayıcı şekilde  iletildiğinde rTMS olarak adlandırılır.

Bu sayede TMS kimyasal antidepresanlardan farklı bir mekanizmayla çalışır ki; bu mekanizma antidepresanlara yanıt vermeyen hastalarda etkili olmasını açıklaması yönünden önemlidir. Depresyon protokolünde sol Dorsalateral Prefrontal Korteks’e (DLPFK) tekrarlayan yüksek uyarım ya da sağ DLPFK’e tekrarlayan düşük uyarım uygulanılır. TMS; beynin yeni bağlantılar, yolaklar oluşturabilmesini ve hatalı nöral devrelerin değişmesine (nöroplastisite) olanak sağlar.

Depresyonda TMS Etkinliği Nasıldır?

Depresyon, tüm dünyada yeti kaybının önde gelen sebeplerinden biridir ve en kötüsü de tedavi edilmediğinde intihar sonucu ölümlere sebep olmaktadır. Antidepresan tedavi ve psikoterapi majör depresyonda ilk basamak tedavidir; fakat maalesef ki  bu tedaviler ile tüm hastalarda başarı sağlanamaz. APA’nın 2010 tarihli kılavuzuna göre bir ilaç tedavisine cevap vermemiş depresyon hastalarında TMS uygulanması önerilmiştir. Ayrıca hastaların önemli bir kısmında da ilaçlar iyi tolere edilemeyip; kilo alımı, bulantı, cinsel işlev bozuklukları, kan basıncı artışı, mide rahatsızlıkları, bulanık görme, ağız kuruluğu gibi çeşitli yan etkiler ortaya çıkabilir, iyileşme için yeterli etki ortaya çıkmayabilir. Hastalarda iki farklı antidepresan tedaviye rağmen tedavi direnci ve depresyon kalıntı belirtilerin varlığı, oldukça yaygın ve önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastaların yaklaşık %30-35’i tedaviye dirençli olabilmektedir. TMS iki antidepresan tedavi kullanmış hastalarda depresyonu iyileştirmede antidepresan tedaviden daha etkilidir. Tedavi sonrasında bazı hastalarda uzun süre iyileşme devam ederken, bazı hastalar için idame tedavi gerekebilir.

Hangi Hastalar İçin TMS Alternatif Olabilir?

İlaç yan etkileri nedeniyle kullanmak istemeyen ya da ilaç kullanmak istemeyen, mevcut ilaç ve psikoterapiyle iyileşme sağlanamayan, gebelik, emzirme gibi ilaç kullanımının kısıtlandığı durumlarda TMS uygun ve güçlü bir tedavi seçeneğidir.

 

TMS Tedavisi Ne Kadar Sürer?

TMS’nin etkisi uyarının uygulama yerine, frekansına, şiddetine, atım sayısına, atım paternine göre değişiklik gösterir. Tedavi parametrelerinin hastaya özel ayarlanabilmesi, kişiye özel bir tedavi uygulama sürecini de beraberinde getirir. TMS tedavisi; akut tedavide hastalığın şiddetine göre ortalama olarak haftanın 5-6 günü olacak şekilde toplam 15-30 seansta tamamlanmaktadır. Seans süresi 20-45 dakika aralığında değişir.

Tedavi süresince hastalar standart ölçekler ve klinik görüşmelerle yakından takip edilir. Bu şekilde seans sayısı hastaya göre ayarlanır. İdame tedavisi hastalığın kişideki etkisine göre değişir. Bazı hastalarda ihtiyaç duyulmazken bazı hastalarda yeniden idame tedavisine ihtiyaç doğabilir.

TMS Kimlere Uygulanmaz?

TMS tedavisinde manyetik enerji kullandığından başlarında ve boynunda metal bulunan kişiler uygun değildir. Beyin damarlarında anevrizma klipsi, beyin damarlarında ya da boyunda stent, derin beyin uyarıcıları, koklear implant, göz implantı, beyinde şarapnel veya mermi parçaları, epilepsi varsa TMS tedavisi uygulanmaz.

 

TMS Yan Etkileri Nelerdir?

TMS 30 yılı aşkın çalışılan, uzun vadeli yan etkileri olmayan çok güvenli bir tedavidir. Tedavi sırasında bazı yan etkiler ortaya çıksa da tedavinin sonlandırılması nadirdir. TMS tedavisinde en yaygın görülen yan etki baş ağrısı olup yaklaşık 1/10 hastada görülmektedir. Bu ağrı migren tipi bir ağrı olmayıp, basit analjezikler ile rahatlıkla geçer. En ciddi yan etkisi 1/30000 hastada görülme ihtimali olabilen epileptik nöbet riskidir. Bu riski minimuma indirmek için tedaviden önce hastalar epilepsi risk faktörleri  açısından incelenirler.

 

TMS Tedavi Seansı Nasıl Geçer?

TMS girişimsel olmayan, ayaktan, konforlu bir tedavidir. Tedavi boyunca hasta uyanıktır. Hasta rahat bir koltukta oturur, kulak tıkacı takar, dilerse bir şeyler okuyabilir, müzik dinleyebilir. Mümkün olduğunca konuşulma önerilmez. İlgili beyin bölgesine manyetik bir bobin yerleştirilir. Bobin aracılığı ile manyetik vurular verilir. Manyetik vurular kafatasından geçerek sinir hücrelerini uyaran elektriksel akıma sebep olur. Tedavi sırasında ve sonrasında bazen kafa derisinde kısa süren rahatsızlık hissedilebilir. Seans sonrasında hastalar normal işlerine kaldığı yerden geri dönebilir, işlevsellikte bozulma yapmaz. Tolere edilebilirliği son derece yüksek rahat bir tedavidir.

 

TMS Tedavisi Hafıza Problemlerine Yol Açar Mı?

TMS tedavisi EKT (elektrokonvulzif tedavi-şok tedavisi) tedavisi gibi uzun süreli  unutkanlık şikayetleri, hafıza problemlerine sebep olmaz. Bilakis; beynin dikkat ve hafıza merkezlerini geliştirdiği üzerine birçok çalışma mevcuttur.