Nükleer Tıp
Nükleer Tıp
Nükleer tıp, radyoaktif maddeler kullanılarak, kanser başta olmak üzere birçok hastalığın tanı ve tedavisinin yürütüldüğü bir tıp dalıdır. Bu alan, ileri teknolojik cihazlar ve akıllı ilaç uygulamaları ile dikkat çekerken, hedefe yönelik tedavileriyle de öne çıkmaktadır.
Biruni Üniversite Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü, PET CT ve SPECT CT gibi son teknoloji cihazları kullanarak gelişmiş tanı hizmeti sunmaktadır. Ayrıca Lutesyum-177 ve atom tedavisi gibi yöntemlerle, hastalıkların nokta atışı tedavilerini gerçekleştirmektedir.
Nükleer tıp, modern tıbbın en gelişmiş ve etkili alanlarından biridir. Bu alan, vücudun farklı bölgelerindeki hastalıkların tanı ve tedavisinde radyoaktif maddeleri kullanır. Radyoaktif maddeler, hastalıkların büyümesini yavaşlatma, gelişimini engelleme veya yayılmasını önleme gibi işlevlere sahiptir.
PET CT ve SPECT CT gibi ileri görüntüleme cihazları sayesinde, görüntüleme işlemi düşük dozda radyoaktif maddeler kullanılarak ve cerrahi müdahale gerektirmeyen (non-invaziv) bir şekilde yapılmaktadır. Diğer tıp dallarıyla koordineli bir şekilde çalışan nükleer tıp, bu cihazlar aracılığıyla vücutta meydana gelen işlevsel değişiklikleri moleküler düzeyde tespit edebilme yeteneğine sahiptir.
Bölüm, özellikle kanser gibi ciddi hastalıkları moleküler düzeyde tedavi eden yöntemleriyle ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda sunulan Lutesyum-177 PSMA tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ve TARE tedavisi, farklı organlardaki kanser hastalıklarının hedef odaklı tedavisini mümkün kılmaktadır.
Nükleer Tıp Nedir?
Nükleer tıp, hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılan radyoaktif maddelerden yararlanan özel bir tıbbi görüntüleme alanıdır. Geleneksel görüntüleme teknikleri yalnızca organların yapısına odaklanırken, nükleer tıp organ ve dokuların işlevi hakkında da moleküler düzeyde bilgi sunar. Bu özellik, nükleer tıbbı modern sağlık hizmetlerinde vazgeçilmez bir araç haline getirmiştir.
Tanı süreci, hastaya ağızdan veya damar yoluyla düşük dozda radyoaktif madde (radyofarmasötik) uygulanmasıyla başlar. Bu madde, hedef organ veya dokularda birikerek radyoaktif ışınlar yayar. Gama kameralar veya PET CT gibi özel cihazlar, bu ışınları algılayarak vücutta meydana gelen değişimleri görüntüler. Bu sayede, diğer görüntüleme yöntemleriyle henüz fark edilmeyen anormallikler erken teşhis edilebilir.
SPECT CT ve PET CT, nükleer tıpta en sık kullanılan görüntüleme yöntemleridir. Bu cihazlar, diğer tanı yöntemlerinin algılayamadığı işlevsel değişiklikleri gösterme konusunda oldukça başarılıdır.
Nükleer Tıp Hangi Hastalıklara Bakar?
Nükleer tıbbın geniş bir uygulama alanı bulunmakta olup, birçok tıbbi disiplinde hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılmaktadır. Öne çıkan alanlar şunlardır:
Kardiyoloji
- Koroner Arter Hastalığı: Miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS) ile kalp kasına kan akışını değerlendiren bu yöntem, koroner arter hastalığının teşhisinde kritik bir rol oynar.
- Kalp Yetmezliği ve Viabilite Çalışmaları: Kardiyak PET taramaları, kalp krizinden sonra kalp dokusunun yaşama kabiliyetini değerlendirir ve uygun tedavi yöntemini belirler.
Onkoloji
- Kanser Tespiti ve Evreleme: PET CT, kanser hücrelerinin tespiti, kanserin evrelenmesi ve tedaviye yanıtın izlenmesinde oldukça etkilidir. Böbrek, karaciğer ve prostat kanserlerinde sıklıkla kullanılır.
- Hedefe Yönelik Kanser Tedavisi: Radyoizotop tedavileri, kanserli hücreleri hedef alarak çevre dokulara zarar vermeden tedavi sağlar.
Nöroloji
- Alzheimer Hastalığı: Nükleer tıp, Alzheimer'ın metabolik anormalliklerini semptomlar ortaya çıkmadan tespit edebilir.
- Epilepsi ve Beyin Tümörleri: Bu yöntemler, beyin tümörleri ve epilepsi hastalarında etkilenmiş bölgelerin tespiti ve tedavi planlamasında kullanılır.
Ortopedi
- Kemik Metastazları ve Enfeksiyonlar: Kemik taramaları, enfeksiyonlar, kırıklar ve kemiklere yayılmış metastatik kanserlerin tespitinde hassas sonuçlar sağlar.
Nükleer Tıp Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Nükleer tıpta tanı ve tedavi süreçleri, ileri teknoloji cihazlar ve radyoaktif izotoplarla gerçekleştirilmektedir.
Tanı Yöntemleri
- PET CT: Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve Bilgisayarlı Tomografi'nin (BT) birleşimi olan PET CT, kanserin tespiti, kalp fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve beyin hastalıklarının incelenmesi için kullanılır.
- SPECT CT: Tek Foton Emisyonlu Bilgisayarlı Tomografi, sintigrafi yöntemini kullanır. Kalp sintigrafisi, kemik sintigrafisi ve böbrek sintigrafisi gibi tanılar bu yöntemle yapılmaktadır.
Tedavi Yöntemleri
- Lutesyum-177 PSMA Tedavisi: Prostat kanseri tedavisinde kullanılan bu yöntem, radyoaktif izotop Lu-177’nin kanser hücrelerine bağlanarak radyasyon yayması esasına dayanır. Bu radyasyon kanserli hücrelerin büyümesini engeller.
- Radyoaktif İyot Tedavisi (Atom Tedavisi): Tiroid kanseri ve Graves hastalığı gibi tiroid rahatsızlıklarında kullanılan bu yöntem, I-131 izotopunu hedef dokuya ulaştırarak hastalıklı hücrelerin yok edilmesini sağlar.
- TARE Tedavisi: Karaciğer kanseri için kullanılan bu yöntem, Y-90 izotopu taşıyan mikroskobik küreciklerle tümör hücrelerini seçici bir şekilde yok ederken sağlıklı dokuları korur.
Nükleer Tıbbın Avantajları Nelerdir?
Nükleer tıp, kanser tedavisi başta olmak üzere modern sağlık hizmetlerinde hayati öneme sahip birçok fayda sunar. Bu avantajlar şunlardır:
- Hastalığın erken teşhisi: Organ fonksiyonlarındaki değişiklikleri, yapısal anormalliklerin ortaya çıkmasından önce tespit ederek, nükleer tıp hastalıkların erken teşhisini sağlar. Bu süreç, semptomlar ortaya çıkmadan önce gerçekleşebilir.
- Non-invaziv işlemler: Çoğu nükleer tıp prosedürü non-invazivdir ve minimal rahatsızlık içerir. Genellikle sadece bir radyofarmasötik enjeksiyonu veya alımı gerektirir.
- Teşhis ve tedavide hassasiyet: Nükleer tıp, hastalıkların yeri ve yaygınlığı hakkında detaylı ve doğru bilgi sağlar. Bu da doğru teşhis ve etkili tedavi planlarının oluşturulmasında kritik bir rol oynar.
- Kişiselleştirilmiş tedavi: Radyofarmasötiklerle spesifik hücrelerin veya dokuların hedef alınabilmesi, özellikle kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş bir tedavi imkanı sunar. Bu yaklaşım, yan etki riskini azaltır ve tedavi sonuçlarını iyileştirir.
- Tedavi etkinliğinin izlenmesi: Nükleer tıp, tedavilerin etkinliğinin izlenmesinde de vazgeçilmezdir. Örneğin, PET CT taramaları kanser tedavisinin işe yarayıp yaramadığını gösterebilir ve tedavi planında zamanında düzenlemeler yapılmasını sağlar.
Nükleer Tıp birimimizde uygulanan tanı ve tedavi yöntemleri hakkında daha fazla bilgi edinmek veya birimimizde randevu oluşturmak için 444 8 276’yı arayarak hastanemizin deneyimli uzmanlarıyla iletişime geçebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Nükleer Tıp Tedavileri Güvenli midir?
Nükleer tıpta kullanılan radyoaktif maddeler yüksek dozda değildir. Tanı ve tedaviden kaynaklanan radyasyon maruziyeti genel olarak düşük seviyededir ve standart bir röntgen çekimiyle kıyaslanabilir.
Kullanılan radyofarmasötikler, sağlıklı dokulara maruziyeti en aza indirmek için dikkatle seçilir. İşlemler, nükleer tıp alanında uzmanlaşmış profesyoneller tarafından uygulandığında oldukça güvenlidir.
Radyoterapi Öncesinde PET CT Yapılmalı mıdır?
PET CT’nin en önemli avantajlarından biri, tümörün yoğunluğuna göre radyoaktif maddenin tutulum göstermesidir. Bu nedenle ışınlanacak bölgeyi net olarak değerlendirmek amacıyla, onkoloji veya radyasyon onkolojisi uzmanı tarafından genellikle PET CT tetkiki istenir.
Nükleer Tıpta En Çok Hangi Görüntüleme Yöntemleri Kullanılır?
Görüntüleme yöntemleri, gama kamerada yapılan sintigrafik SPECT CT ile PET CT cihazında yapılan tetkikler olarak ikiye ayrılabilir:
- Sintigrafik incelemeler, belli bir organ ya da sistemin fonksiyonel incelemeleridir.
- Dinamik veya statik böbrek sintigrafisi, kemik sintigrafisi, miyokard (kalp) perfüzyon sintigrafisi, gastroözofageal sintigrafi gibi yöntemler SPECT CT cihazlarında gerçekleştirilir.
Radyoaktif Madde Sağlık Sorununa Neden Olur mu?
Teşhis ve tedavi amacıyla kullanılan radyoaktif maddeler, sağlık açısından olumsuz etki oluşturmayacak düzeyde düşük, ancak görüntüleme ve tedavi için etkin dozlardır.
Miyokard (Kalp) Perfüzyon Sintigrafisinin Anjiyodan Farkı Nedir?
Kısaca anjio olarak bilinen anjiografide, kateter ile kasık damarından kalp damarlarına kontrast madde verilerek damar darlıkları değerlendirilir.
Miyokard perfüzyon sintigrafisi ise şüpheli göğüs ağrısı olan, düşük risk grubundaki hastalarda veya kalbin canlı dokusunun saptanması gereken durumlarda yapılan bir incelemedir.
Atom Tedavisi Kısırlık Yapar mı?
Radyoiyot tedavi sonrası kalıcı kısırlık beklenen bir durum değildir. Ancak işlem sonrasında kişilerin 6 ay süresince korunması önerilir. Bu süre, fetusun radyasyona maruz kalmaması veya üreme hücrelerinin yenilenmesi için gereklidir.
Nükleer Tıp Tedavileri Saç Dökülmesine Neden Olur mu?
Nükleer tıptaki hiçbir tedavi sonrası saç dökülmesi olmaz. Çünkü bu tedavilerin tamamı hedefe yöneliktir.
Nükleer tıp hakkında daha fazla bilgi edinmek veya randevu almak için bizi arayabilirsiniz. Deneyimli hasta temsilcilerimiz detaylı bilgi sağlamaktan memnuniyet duyacaktır. Sağlığınız için 7/24 hizmet vermekteyiz.