Alzheimer hastalığı, günümüzde en yaygın karşılaşılan demans türüdür. Hafıza, düşünme yeteneği ve davranışlarda ciddi bozulmalara yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Özellikle aile üyeleri ve bakım verenler için karmaşık ve zorlu bir sürece dönüşebilir. Bu kapsamda, 21 Eylül tarihi “Dünya Alzheimer Günü” olarak belirlenerek, hastalık hakkında farkındalık oluşturmak ve insanları bilinçlendirmek amaçlanmıştır.
Alzheimer Nedir?
Alzheimer hastalığı, demansın en yaygın formudur ve hafıza, düşünme yeteneği ve davranışlarda ciddi bozulmalara yol açan ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. İlk kez 1906 yılında Dr. Alois Alzheimer tarafından tanımlanmıştır.
Hastalık, zamanla beyin hücrelerinin ölmesi ile karakterizedir ve bu durum, bireylerin hafızalarında, günlük yaşam aktivitelerinde ve sosyal ilişkilerinde önemli kayıplara neden olur.
Hastalığın ilerlemesi durdurulamamaktadır, ancak semptomların yönetilmesine yardımcı olabilecek tedavi yöntemleri mevcuttur.
Alzheimer’ın Evreleri Nelerdir?
Alzheimer hastalığı üç ana evrede ilerler. Her bir evre kendine has belirtilere sahiptir ve hastalığın süresine göre ilerler. Bu evreler şunlardır:
Erken Evre
Erken evrede, hafif unutkanlıklar ve bilişsel zorluklar fark edilebilir. Hastalığın erken belirtilerinde hasta, randevuları unutabilir, sıkça kullandığı eşyaları kaybedebilir veya kelime bulmakta zorlanabilir.
Bu evredeki değişiklikler genellikle günlük yaşamı etkilemez ve çoğu zaman normal yaşlanma belirtileri olarak kabul edilir.
Orta Evre
Orta evre, hastalığın en uzun süren evresidir ve belirtiler daha belirgin hale gelir.
Kişi, yakın geçmişteki olayları hatırlamakta güçlük çekebilir, kişisel bakımı ihmal edebilir ve karmaşık görevleri yerine getirmekte zorlanabilir. Ayrıca, kişilik ve davranış değişiklikleri görülebilir.
İleri Evre
İleri evrede, bireyin bağımsızlığı tamamen kaybolabilir. Kişi, temel günlük aktiviteleri (örneğin, yemek yeme, giyinme) gerçekleştiremez hale gelebilir ve sürekli bakıma ihtiyaç duyabilir.
İleri evrede konuşma yeteneği büyük ölçüde azalabilir ve fiziksel yeteneklerde ciddi kayıplar gözlemlenebilir.
Alzheimer Belirtileri Nelerdir?
Alzheimer hastalığının belirtileri genellikle hafif unutkanlıklar ile başlar ve zamanla daha ciddi bilişsel ve davranışsal sorunlara yol açar. Dikkat edilmesi gereken bazı yaygın belirtiler şu şekildedir:
- Hafıza kaybı
- Günlük işleri yapmada zorluk
- Dil ve konuşma problemleri
- Yer ve zaman karışıklığı
- Kararlar vermekte zorlanma
- Eşyaları kaybetme
- Kişilik ve davranış değişiklikleri
- Kelime haznesinde azalma
- Muhakeme yeteneğini yitirme
- Olaylara daha az ilgi gösterme
Nörolojik olarak hastalığın belirtileri arasında öğrenme güçlüğü, unutkanlık, yön bulamama, karar verememe, daha önce tanıdığı kişileri tanıyamama, konuşma güçlüğü ve depresyon yer alabilir.
Psikolojik olarak ise hastalık; saldırganlık, uyku bozuklukları, amaçsız dolaşma, huzursuzluk, olaylara ilgi göstermeme ve gerçek dışı hayaller kurma şeklinde kendini gösterebilir.
Öte yandan, her unutkanlık veya davranış değişikliği Alzheimer veya demans olarak yorumlanmamalıdır. Vitaminler, beslenme alışkanlıklarındaki değişim veya uykusuzluk gibi durumlar da unutkanlığa, saldırganlığa ya da konuşamamaya neden olabilir.
Alzheimer’da Risk Faktörleri Nelerdir?
Hastalığın gelişiminde birçok faktör rol oynar. Bu faktörler arasında yaş, genetik yatkınlık ve yaşam tarzı unsurları yer alır:
- Yaş: 65 yaş ve üzerindeki bireylerde hastalığın görülme sıklığı yüzde 3 ila yüzde 11’dir. 85 yaş üstünde ise bu oran yüzde 20 ila 47 arasındadır. Hastalığın görülme sıklığının her beş yılda bir iki kat artabileceği saptanmıştır.
- Genetik: Hastalığın yüzde 5’inin genetik olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle, 45 ila 60 yaş arasında ortaya çıkan erken vakaların genetik olma ihtimalinin yüksek olduğunu saptayan araştırmalar mevcuttur.
- Cinsiyet: Kadınlarda görülme sıklığı, erkeklere oranla daha yüksektir.
- Yaşam tarzı ve kalp sağlığı: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet gibi kalp sağlığını etkileyen faktörler, riski artırabilir.
- Kafa travmaları: Geçmişte yaşanan ciddi kafa travmaları, hastalığın gelişiminde risk faktörü olabilir.
- Bağımlılık: Yüksek dozda sigara, alkol ve madde kullanımı da hastalığın görülme riskini artırabilir.
- Sağlıksız yaşam ve düşük gelir düzeyi: Sağlıksız beslenme ve yaşam tarzına sahip olan bireyler ile düşük gelirli kişilerde hastalığın görülme sıklığının daha yüksek bulunduğu araştırmalar mevcuttur.
- Depresyon ve stres: Depresyon ve stres gibi psikolojik sorunlar, hastalığın risk faktörleri arasındadır.
Alzheimer Neden Olur?
Hastalığın kesin nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak bilim insanları hastalığın beyin hücrelerinin ölmesine neden olan iki anormal yapı ile ilişkili olduğunu düşünmektedir:
- Amiloid plaklar: Beyin hücrelerinin arasında biriken protein parçacıkları.
- Tau düğümleri: Hücrelerin içinde biriken ve hücrelerin iletişimini bozan protein düğümleri.
Bu anormal yapıların beyin hücrelerinin işlevini bozarak ölümlerine yol açtığı düşünülmektedir. Ayrıca, genetik ve çevresel faktörlerin de hastalığın gelişiminde rol oynadığı tahmin edilmektedir.
Alzheimer Riskini Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?
Hastalığı tamamen önlemek mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler vardır:
- Zihinsel ve fiziksel aktivite: Düzenli egzersiz yapmak ve zihinsel olarak aktif kalmak (bulmacalar çözmek, kitap okumak, oyun oynamak vb.) beyin sağlığını destekler.
- Sağlıklı beslenme: Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları, beyin sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
- Sosyal bağlantılar: Sosyal ilişkileri sürdürmek ve aktif bir sosyal yaşam, riski azaltabilir.
- Kalp sağlığını koruma: Tansiyon ve kolesterol seviyelerinin kontrol altında tutulması, beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
- Uyku düzeni: Kaliteli ve yeterli uyku, sağlıklı ve dinç bir beyin için oldukça önemlidir.
Alzheimer Tanısı Nasıl Konur?
Hastalığın tanısı, bir dizi klinik değerlendirme ve testler yardımıyla konur. Bu süreçte, hastanın tıbbi öyküsü, fiziksel ve nörolojik muayeneleri değerlendirilir. Tanı süreci genellikle şu adımlardan oluşur:
- Tıbbi geçmiş ve klinik muayene: Hastanın genel sağlık durumu ve geçmiş tıbbi öyküsü gözden geçirilir.
- Laboratuvar testleri: Kan testleri ve beyin görüntüleme testleri (MR, PET CT) kullanılarak diğer sağlık sorunları ekarte edilir.
- Nöropsikolojik değerlendirme: Hastalığının teşhisine yönelik net ve ayırıcı bir test bulunmamaktadır. Ancak, hafıza, problem çözme, dil ve diğer bilişsel becerileri değerlendiren testler ile hastanın zihinsel durumunu değerlendirmeye yardımcı olabilir.
“Biruni Üniversite Hastanesi’nde ileri teknoloji PET CT cihazı ile hastalığın beyindeki yayılımı gözlemlenebilmektedir.”
Alzheimer Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hastalığın mevcut olarak kesin bir tedavisi bulunmamaktadır, ancak belirtileri hafifletebilecek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilecek bazı tedavi yöntemleri mevcuttur:
- İlaç tedavisi: Hekiminizin önereceği bazı ilaçlar, hastalığın belirtilerini hafifletebilir.
- Bilişsel terapi: Hafıza ve bilişsel işlevleri desteklemek için terapötik yaklaşımlar kullanılabilir.
- Destekleyici terapiler: Fiziksel terapi ve psikolojik danışmanlık gibi destekleyici terapiler, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.
Hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, yukarıda yer alan tedavi yönetmleri yalnızca hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. Beyni ve bedeni aktif tutacak aktivitelere yönelmek de hastalığın ilerleyişini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Sık Sorulan Sorular
Alzheimer Bulaşıcı mı?
Hayır, bulaşıcı değildir. Bu hastalık, beynin içindeki biyolojik ve kimyasal değişikliklerden kaynaklanır ve bir insandan diğerine geçmez.
Alzheimer Genetik mi?
Evet, genetik faktörler hastalıkta etkili olabilir. Ailede Alzheimer öyküsü olan bireylerde hastalığın gelişme olasılığının daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Ancak, sadece genetik yatkınlık, hastalığın ortaya çıkması için yeterli bir neden değildir.
Alzheimer Başlangıcı Nasıldır?
Hastalığın başlangıcı genellikle hafif hafıza kayıpları ve bilişsel işlevlerde azalma ile kendini gösterebilir. Bu belirtiler zamanla daha belirgin hale gelebilir ve günlük yaşamı etkilemeye başlayabilir.
Alzheimer Olduğumu Nasıl Anlarım?
Eğer sıkça unutkanlık yaşıyor, günlük işlerde zorlanıyor ve bilişsel yeteneklerde değişiklikler fark ediyorsanız, bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir. Hekiminiz, gerekli testleri uygulayarak doğru tanıyı koyacaktır.
Demans ve Alzheimer Arasındaki Fark Nedir?
Demans, hafıza, düşünme ve sosyal yeteneklerdeki bozulmaları tanımlayan genel bir terimdir. Alzheimer ise demansın spesifik ve yaygın bir türüdür.
Alzheimer Kaç Yaşında Başlar?
Hastalık genellikle 65 yaşından sonra başlar, ancak daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Erken başlangıçlı vakalar 40’lı veya 50’li yaşlarda olabilir.
Alzheimer’ın Tedavisi Var mı?
Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur, ancak belirtileri hafifletebilecek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilecek bazı ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar, hastalığın yönetiminde hastaya yardımcı olabilir.
Alzheimer Hastaları Kaç Yıl Yaşar?
Yaşam süresi, hastalığın başlangıç yaşı, genel sağlık durumu ve bakım kalitesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Alzheimer Hastası Ne Zaman Hastaneye Yatırılır?
Hastaların hastaneye yatırılması, hastalığın ilerlemiş evrelerinde ve evde bakımın yetersiz kaldığı durumlarda gerekebilir. Bu durumda, profesyonel bakım ve tıbbi destek sağlamak amacıyla hastane veya bakım evleri tercih edilebilir.
Alzheimer Öldürür mü?
Hastalık doğrudan ölümcül değildir, ancak hastalığın ilerleyen evrelerinde ciddi komplikasyonlar (örneğin, enfeksiyonlar, yeme ve içme zorlukları) ortaya çıkabilir ve bu komplikasyonlar ölümle sonuçlanabilir.
Alzheimera Hangi Bölüm Bakar?
Hastalığın tanı ve tedavisinde nöroloji ve psikiyatri uzmanları görev alır. Ayrıca, geriatri uzmanları da yaşlı hastaların bakımında önemli rol oynar.
Alzheimer’da Beyin Küçülür mü?
Evet, hastalarda beyin dokusunda küçülme ve hücre ölümünün meydana gelmesi mümkündür. Bu durum, beyin işlevlerinin bozulmasına ve hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.