Sağlığını Düşün”    Kalp sağlığınızı korumak için düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve periyodik sağlık kontrollerinizi aksatmayın.
A'dan Z'ye Menopoz Dönemi

A’dan Z’ye Menopoz Dönemi

Menopoz dönemi, her kadının hayatında deneyimlediği önemli dönemeçlerden biridir. Kelime anlamı adetlerin kesilmesi ve doğurganlığın bitmesidir. Ancak gerçek kelime anlamı son adet kanamasıdır.

Menopoz, bir kadının başka nedenlerin yokluğunda, 12 ardışık ay boyunca adet görmediğinde, son menstruel period olarak tanımlanan doğal ve normal bir durumdur.

Doğurgan dönemden doğurgan olmayan döneme geçiştir ve bu döneme girme yaşı, ortalama 51 yaş civarıdır.

menopoz

Menopozun Evreleri Nelerdir?

Menopoz dönemine giriş süreci, premenopoz, perimenopoz ve menopoz olmak üzere üç evreye ayrılır.

Premenopoz

Premenopoz, ilk semptomların görüldüğü zamandan başlayarak menopoza kadar geçen menopoz öncesi döneme denir. Menopoza girmeden önceki yaklaşık 3-5 yıl boyunca adetlerin önce sıklaşması daha sonra aralarının açılması gibi adet düzensizliklerinin yaşandığı dönemdir.

Perimenopoz

Perimenopoz, genellikle menopoz belirtileriyle birlikte, son adet döneminden yaklaşık 1 yıl önce başlar ve 1 yıl sonra sona erer.

Menopoz

Menopozun, kişinin son adetini gördüğü tarihten 1 yıl sonra başladığı kabul edilir.

Menopoz Belirtileri Nelerdir?

Menopoz belirtileri arasında ateş basması, sık terleme, vajinal kuruluk, kemik erimesi, Ağrılı cinsel ilişki ve gerginlik yer alır. Görülen en yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Ateş basması
  • Sıkıntı
  • Terleme
  • Çarpıntı
  • Depresyon (ruhsal çöküntü)
  • Halsizlik
  • Bazen cinsel ilişkiye karşı istekte (libidoda) azalma
  • Kemik erimesi (osteoporoz)
  • Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi
  • Cinsel organlarda kuruluk
  • Ağrılı ilişki
  • Ruhsal gerginlik
  • Kolay sinirlenmek
  • Uykusuzluk
  • Unutkanlık
  • İçe kapanma

Bu belirtiler adet görmeme ile beraber yaygın görülen fiziksel ve psikolojik semptomlardır.

Menopozun belirtileri

Menopozun Risk Faktörleri Nelerdir?

Menopoz, bir kadının hayatında doğal olarak gerçekleşen ve hormonal değişimlerle birlikte gelen bir süreçtir. Bu süreç, her kadında farklı yaşlarda ve farklı şiddette seyredebilir. Burada risk faktörleri devreye girer.

Genetik Mirasın Rolü

Genetik mirasınız, bu döneme ne zaman gireceğiniz konusunda önemli bir ipucu verebilir. Anne, teyze veya büyükannenizin bu döneme girdiği yaş, sizin de yaklaşık olarak aynı yaşlarda girebileceğinizi gösterebilir.

Adet Döngüsünün Etkisi

Düzensiz adet gören kadınların, düzenli adet gören kadınlara göre daha erken menopoza girme olasılıkları daha yüksektir. Bunun yanı sıra, ilk adet yaşı, doğum kontrol hapı kullanımı ve uzun süreli emzirme gibi faktörler de yaşı etkiler.

Psikolojik Travmanın Etkisi

Savaş, göç, doğal afetler gibi büyük stres yaratan olaylar veya uzun süreli hapishane hayatı gibi zorlu yaşam koşulları, menopozun daha erken yaşta gerçekleşmesine neden olabilir. Psikolojik travmalar, vücudun hormon dengesini bozarak bu sürece geçişi hızlandırabilir.

Çevresel Faktörlerin Rolü

  • İklim: Soğuk iklimlerde yaşayan kadınların, daha sıcak iklimlerde yaşayan kadınlara göre daha erken menopoza girme olasılıkları daha yüksektir.
  • Yaşam koşulları: Aşırı ağır çalışma koşulları veya yetersiz beslenme gibi faktörler de bu döneme girilen yaşı etkileyebilir.

Sigaranın Zararlı Etkileri

Sigara kullanımı, sadece genel sağlığı değil, aynı zamanda her adetten kesileceğiniz yaşı da olumsuz etkiler. Sigara içen kadınlar, içmeyen kadınlara göre ortalama 1-2 yıl daha erken menopoza girerler.

Menopozun nedenleri

Menopoz Nasıl Teşhis Edilir?

Menopozun olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesinin en önemli ön koşulu tanısının en erken aşamada konulup erken tedaviye başlanmasıdır. Çünkü ilk yıllarda yaşanan kayıplar daha fazladır.

Menopoz temel olarak yumurtlamanın durması (doğal) veya yumurtalıkların alınması (cerrahi) veya çalışamayacak kadar hasar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. 40 yaşından sonra 1 yıl süreyle adet görmeyen ve yakınmaları da olan bir kadın başka araştırma yapılmaksızın menopozda kabul edilebilir.

Geçiş döneminde, gebelik ve düzensiz kanamaya neden olan kötü huylu hastalıklar ayırt edilmelidir. Bunun için seyrek adet gören, ateş basması, çarpıntı, terleme ve psikolojik değişiklikleri olan bir kadının adetin üçüncü günü alınan kanında, yumurtalıkları uyaran hormon (FSH, LH) düzeyleri artmışsa tanı daha kesin ve erken konmuş olur ve tedaviye de hemen başlanabilir.

Düzensiz (genellikle seyrek) adet gören bir kadında FSH 40 pg/ml üzerinde ise menopoz tanısı kesinlikle konur. FSH değerinin 25-40 pg/ml arasında olması halinde bu döneme giriş sürecinin başladığı ancak seyrek de olsa yumurtlama ve gebelik de olabileceği düşünülür.

Ancak her durumda gebelik ve düzensiz kanamaya neden olan diğer hastalıklar gebelik testi, ultrasonografi ve endometrial biyopsi (küretaj) gibi tanı ve görüntüleme yöntemleriyle araştırılmalıdır.

Menopoz Tedavisi Nasıl Yapılır?

Menopoz tedavisi; hormon tedavisi, hormonsuz tedavi ve hastalıkların tedavisi olmak üzere üç türe ayrılır. Bu tedaviler süreci durdurmaktan ziyade, onun oluşturduğu fiziksel ve psikolojik hastalık risklerini en aza indirmeyi hedefler.

Hormon tedavisi

Hormon Tedavisi

Başlıca bozukluk veya eksiklik östrojen hormonun azalması olduğundan, temel tedavi de östrojen hormonu vermektir. Tanı konur konmaz eğer hasta için sakıncaları yoksa;

  • Ağızdan,
  • Cilde yapıştırılan bantlar veya sürülen jellerle,
  • Veya vajinal yolla östrojeni yerine koyma yoluyla tedaviye başlamak esastır.

Hormon kullanımına engel oluşturan durumlar ise şu şekildedir:

  • Yeni kalp krizi (miyokard enfarktüsü) geçirmiş olanlar
  • Geçici iskemik atak
  • Geçirilmiş inme (serebrovasküler olay), beyin damar tıkanıklıkları
  • Karaciğer fonksiyonlarının bozuk olması
  • Östrojen ile ilerleyen tümör varlığı (Meme veya rahim)
  • Damar içi pıhtılaşma ile damar tıkanıklığı

Dikkatli ve kontrollü kullanılacak durumlar:

  • Kalpte iskemik hastalık (damar sertliğine bağlı beslenme bozukluğu)
  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
  • Safra kesesi hastalıkları ve taş
  • Diyabet (Şeker Hastalığı)
  • Hiperlipidemi (kanda yağ ve kolesterol oranının yüksek olması)
  • Migren tipi baş ağrıları
  • Miyom (rahimde tümör)

Hormon tedavisine başlanmadan önce, bu ilaçların olası yan etkileri ve uzun yıllar kullanılmasına bağlı ortaya çıkabilecek durumlar hasta tarafından bilinerek, ön hazırlıklar yapılmalıdır.

Ön araştırmalar arasında genel vücut ve jinekolojik muayene, tansiyon, kilo, ağırlık ölçümü, karaciğer fonksiyonları, kan ve idrar tetkiki, Servikal smear, mamografi yer alır.

Bunların yanı sıra, endometrial biyopsi ve/veya vajinal ultrason ile endometrial kalınlık ölçümü, Açlık kan şekeri, elektrokardiografi, gerekirse kemik yoğunluğu ölçümleri de istenir.

Bu tetkikler hastanın durumuna göre en az 1 yıl aralıklarla tekrarlanır.

Hormonsuz Tedavi

Genellikle direkt olarak menopoza karşı değil, oluşturduğu hastalıklara (osteoporoz vb ) karşı kullanılan ilaç ve yöntemleri içerir.

D vitamini, kalsiyum bakımından zengin diyet, egzersiz ve yaz aylarında güneşlenme oldukça faydalıdır. Bu yöntemler, kemik erimesi gibi süreçte yaşanan fizyolojik değişimlerin desteklediği hastalıkların tedavisine katkı sağlayacaktır.

Oluşan Hastalıkların Tedavisi

Burada amaç menopoz sonrası görülme riski artan hastalıkların önlenmesi olmakla beraber, önlenemediği zaman uygun tedaviler yapılır.

Kemik Erimesi

Kırık oluşmuşsa uygun tedavi yapılır ve fizik tedavi ile rehabilitasyon sağlanır. Kırıklara bağlı ortaya çıkan kamburluk nedeniyle oluşan ağrı ve solunum sıkıntısı için fizik tedavi ve uygun aletlerle hastaya yardımcı olunmaya çalışılır.

Kırıkların oluşumunun önlenmesi için ev, hastaya göre yeniden düzenlenmelidir. Merdiven kenarlarına, banyo ve tuvalete tutunacak kollar yapılır. Elektrik kesilmesi anında oluşabilecek çarpma ve düşmeleri önlemek için özel pilli veya jeneratörlü lambalar merdivenlere yerleştirilebilir. Yerlerdeki kaygan örtü malzemeleri (halı, kilim vb.) sabit hale getirilebilir.

İdrar Kaçırma

Mesane boynunun sarkmasına veya mesane aktivitesinin artmış olmasına (detrusor instabilitesi) göre değişir. Mesane boynu hareketliğinin arttığı durumlarda cerrahi; mesane kasının zamansız kasılmasına bağlı idrar kaçırmalarda ilaç, fizik tedavi ve mesanenin elektrik simülasyonuna dayalı tedaviler uygundur.

Hangi tedavinin yapılacağına konunun uzmanı bir hekim tarafından yapılan muayene, laboratuvar ve ürodinamik gibi çalışmalarla karar verilmelidir. İyi seçilmemiş hastalarda tedavi idrar kaçırmayı düzeltmeyeceği gibi artışına neden olabilir.