Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz bu günlerde, gelen tedbirler kapsamında birçok kişi hareketsiz kalmanın ve kilo almanın bir sonucu olarak bel ağrılarından yakınmaya başladı. Omurga kaslarının vücudumuzu taşıyabilmesi ve günlük aktivitelerimizi zorlanmadan yapabilmemiz için güçlü olması gerekmektedir.
BU ÖNERİLERLE BEL AĞRILARINIZDAN KURTULUN!
Hareketsizlik ve aşırı kilo önemli risk faktörleri
Ne yazık ki, koronavirüs ile mücadele etmek için haklı olarak birtakım kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalarla beraber özellikle ileri yaş grubu vatandaşlarımız yeteri kadar hareket edemediği için bel fıtığı, dar kanal ve kireçlenme gibi sorunlarında kilo almanın da eklenmesiyle artış oldu. Kilo fazlası olan ve ileri yaştaki vatandaşlarımız daha fazla risk altında bulunuyor.
Evde veya masa başı çalışmak ağrıları arttırdı
Koronavirüs nedeniyle evde çalışmak zorunda kalanlar, uzun süre bilgisayar başında oturmanın verdiği rahatsız oturma pozisyonu nedeni ile risk grubuna girdiler. Bel fıtığı, omurga kanal daralması, omurga eklem kireçlenmeleri ve benzeri hastalıklar nedeniyle bel ağrısı çeken hastaların da uzun süre oturarak iş yapması nedeniyle şikâyetleri arttı.
Ağır yük kaldırmak bel fıtığına zemin hazırlar
Sırt ve bel kasları zayıfladığı zaman kaldırılan ağır yük, omurga tarafından dengelenmeye çalışır ve bel fıtığı oluşumuna zemin hazırlar. Uzun süre egzersiz yapmama ve hareketsiz kalma sebebiyle zayıflayan sırt ve bel bölgesindeki kaslar ağırlık taşıyamamaya başlar. Bu nedenle ağır yük kaldırmaktan kaçınılmalıdır. Düzenli egzersiz sırt ve bel kaslarını geliştirmek fıtık oluşma riskini azaltır.
Uzun süren ağrılar önemsenmeli
İlaca yanıt vermeyen ve uzun süren bel ağrıları çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Bu ağrılar kemik erimesi sebebi ile küçük kırıklardan kaynaklanacağı gibi omurga ve bel bölgesinde oluşabilen tümörlerden de gelişebilmektedir. Uzun süreli bel ağrısı olan hastalar zaman kaybetmeden bir hekime başvurmalıdır.
Bu önerilerle bel sağlığınızı koruyun!
Düzenli yürüyüşle bel kaslarınızı güçlendirin
Düzenli yürüyüş ve egzersiz omurga kaslarının kanlanmasını arttırarak gelişmesini sağlar. Gelişen omurga kasları da gündelik aktivite ve ağırlık kaldırma sırasında vücuda binen yükün büyük kısmını alarak omurganın korunmasına yardımcı olur. Bu sayede kireçlenme ve bel fıtığı gibi hastalıkların gelişmesi önlenmiş olur.
Masa başı çalışanlar saat başı 5 dakika yürümeli
Masa başı çalışanlar oturma pozisyonuna dikkat etmeli ve mutlaka bel yastığı ile bel bölgelerini desteklemeli. Çalışma sürelerine belirli zaman ara vererek her 1 saatte 5 dakika, evde salonda ya da ofiste koridorda yapılacak kısa yürüyüşler omurga sağlığın korumaya yardımcı olur.
Sağlıklı beslenme ile kilo kontrolünüzü sağlayın
Hareketsizlik nedeni ile kilo almak vücudun kendi dengesini bozar ve omurgaya binen yükü arttırır. Özellikle göbek ve bel çevresinde oluşan fazla kilolar bel fıtığına zemin hazırlar. Bu nedenle protein ve vitaminden zengin, karbonhidratlardan fakir diyetler tercih edilmeli. Kemik ve kıkırdak dokusunu destekleyici besin takviyeleri de doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.
Yüzme, yoga ve pilates ile belinizi rahatlatın
Omurga sağlığınızı korumak için düzenli yürüyüşler haricinde yüzme, fitness, yoga ve pilates gibi omurga kaslarını geliştiren sporları tercih edilmelidir. Boyun ve bel fıtığı gibi omurga rahatsızlığı olan hastalar spor aktivitelerini hekim kontrolünde yapmalıdır. Çünkü bel fıtığı olan hastalarımızın aşırı germe ve yüklenme gerektiren sporlar ile kötüleşmesi muhtemeldir. O yüzden spora başlamadan mutlaka hekimin fikri alınmalıdır.
Geçmeyen ağrılar için ameliyatsız çözüm
Geçmeyen ve günlük hayatı olumsuz etkileyen bel ağrılarından ameliyatsız yöntemler çözüm olabilmektedir. Radyofrekans termokoagülasyon yöntemi, özellikle ameliyat gerektirmeyen ya da ameliyat olamayan, yoğun bel eklem kireçlenmesi olan, kilolu ve ileri yaştaki hastalar için tercih edilmektedir. 20 dakika süren işlemde, lokal anestezi ile bel bölgesindeki ağrı merkezlerine aynı anda ısı ve ilaç uygulanır. Böylece hastaların ağrıdan kurtulması sağlanır. İşlemin kısa sürmesi ve hiçbir kısıtlama olmadan normal hayatlarına geri dönebilmeleri yöntemin en önemli avantajlarıdır. Bu yöntem aynı zamanda bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı olan hastaların da ameliyat sonrası geçmeyen bel ağrılarına da çözüm olabilmektedir.