Multidisipliner Sağlık Hizmetleri

CİLT GENÇLEŞTİME UYGULAMALARI

Yaşın ilerlemesi ve çevresel etkenler gibi pek çok faktör cildin yaşlanmasına neden olmaktadır. Zamanla cilt yapısında bozulma, çökme ve hasar oluşarak istenmeyen görüntüler oluşur. Ancak gelişen teknoloji ve yeni tedavilerle sağlıklı, zinde ve genç bir cilde sahip olmak mümkün olabilmektedir. En sık uygulanan cilt gençleştirme yöntemleri aşağıdaki gibidir.

BOTULİNUM TOKSİN NEDİR?

Botox yani botulinum toksin Clostridium botulinum adı verilen bir bakteriden üretilen nörotoksik protein yapıda bir maddedir. Botulinum toksin sinir uçlarından salınan bir madde olan asetil kolinin salınmasını engelleyerek sinir uçlarından kasa uyarı gitmesini engellemiş olur. Bu sayede bir çeşit paralizi yani felç durumu ortaya çıkmaktadır. Bu sayede kas spazmlarında, şaşılık tedavisinde, migrende ve kozmetik amaçlar ile kullanılmaktadır. Ek olarak ter bezlerinin uyarımında da asetil kolinin görev alması nedeniyle botulinum toksin ter bezlerinden ter salınımını da engellemektedir. Bu nedenle aşırı terleme tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Botulinum toksinin tedavi amacı ile uygulanan birkaç çeşidi mevcuttur. En sık olarak tip A ve tip B botulinum toksinler kullanılmaktadır. Botulinum toksin kimlere uygulanır? Botulinum toksin işlemi enjeksiyon şeklinde uygulanan bir tedavidir. Her hastanın kas yapısı birbirinden faklı olduğundan kişiselleştirilmiş tedaviler ile doğru sonuçlar elde edilmektedir. İşlem öncesi hastadan mutlaka geçmiş operasyonlarının, kullandığı ilaçların öyküsü alınmalı ve eğer var ise bulunan asimetriler belirlenmelidir. Kozmetik amaçlı uygulamalarda önce işlem uygulanacak alanın antiseptik solüsyonlar ile temizliği sağlanır. Sonrasında hedeflenen kas grubu ve ulaşılmak istenen sonuca göre değişen dozlarda botulinum toksin enjekte edilir. İşlem ağrılı olmayıp kozmetik amaçlı uygulamalarda sadece 5 dakika kadar sürmektedirve genellikle anestezi ihtiyacı olmamaktadır. Hiperhidroz yani aşırı terleme durumlarında koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı, saçlı deri gibi alanlara uygulanmaktadır. Hiperhidroz amaçlı uygulamalar daha uzun sürmektedir. Yüz botoksu kimlere uygulanır? Yüzde kozmetik amaçlı botox uygulamaları; dinamik alın çizgilerini gidermek amacı ile alına, kaş arasına, göz kenarında yerleşen kaz ayağı adı verilen çizgilerini gidermek amacı ile göz çevresine uygulanmaktadır. Gülme sırasında diş etlerinin görünmesi yani gummy smile adını verdiğimiz durumun tedavisinde, burun kenarında yerleşen bunny lines adı verilen kırışıklıkların tedavisinde ve dudak üzerinde yerleşen ince kırışıklıkların tedavisinde de botulinum toksin enjeksiyonları yapılabilir. Ayrıca ana çiğneme kasımız olan masseter kasında hipertrofi yani fazla büyüme olan kişilerde bu kas içine yapılan enjeksiyonlar ile diş gıcırdatma, dış sıkma gibi problemler tedavi edilebilmekte ve daha oval bir yüz görünümü elde edilebilmektedir. Kimler yüz botoksu yaptıramaz? Botulinum toksin günlük pratikte güvenli uygulanan tedavi yöntemleridir. Ancak bazı durumlarda botulinum toksin enjeksiyonları uygun olmayabilir. Bunlar: Myastenia gravis hastalığı bulunan kişiler Kas güçsüzlüğü ile seyreden bazı hastalıkların varlığı (amyotropik lateral skleroz gibi) Enjeksiyon yapılacak bölgede enfeksiyon varlığı Botulinum toksine karşı bilinen aşırı duyarlılık reaksiyonu durumu Ayrıca botulinum toksin enjeksiyonları gebelik ve emzirme periyodunda da uygulanmamaktadır. Antikoagülan ilaç kullanımı (aspirin, heparin gibi kan sulandırıcı ilaçlar) botox uygulamalarına engel değildir ancak işlem sonrası morluk ihtimalini arttırmaktadır. Botulinum toksin kimlere uygulanır? Botulinum toksinin etkisi yapılan kas grubunun aktivitesine bağlı olarak değişmektedir. Özellikle çok aktif kullanılan kas gruplarında etki süresi kısalmaktadır. Ortalama etki süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte 3-6 arasında değişmektedir. Etki geçtikten sonra uygulanan kaslar işlem öncesi duruma geri dönmektedir. Sanılanın aksine etki geçtikten sonra kırışıklıklarda kötüleşme beklenmez sadece kazanılan iyilik hali başlangıca döner. Özellikle masseter botoxunda devamlı belli aralıklar ile yapılan uygulamalar ile kas hacmi kalıcı olarak azaltılabilir. Botulinum toksin ne sıklıkla uygulanmalıdır? Botox enjeksiyonları alın, kaş arası ve göz çevresi kırışıklıklarının tedavisinde 3-6 ay ara ile yapılmaktadır. Bu süre kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Masseter botunda ise 3-4 ay ara ile 3 kez tedavi sonrasında 6 ay- 1 yıl aralar ile gerekli görülürse ek tedavi önerilir. Hiperhidroz tedavileri genellikle 6 ay ara ile yapılmaktadır. Botoks sonrası nelere dikkat etmek gerekiyor? Botox enjeksiyonu sonrasında hastaların ilk 24 saat sıcak su ile banyo yapmaması, sauna, hamam gibi sıcak ve kan basıncını arttıran ortamlardan kaçınması, işlem yapılan bölgeye ovalanmaması ve yüz masajı yaptırmamaları gerekmektedir. Ayrıca ilk 24 saat ağır sporlar yapılmamalı ve alkol almaktan kaçınılmalıdır. Kan basıncını arttıran ve kan damarlarını genişleten aktiviteler botulinum toksinin işlem yapılan bölge dışına yayılması neden olabilir. Bu uyarılar haricinde tedavi sonrası hastalarımız hemen günlük yaşamlarına dönebilmektedirler. MEZOTERAPİ NEDİR? Mezoterapi, çeşitli vitamin, mineral, hormon, bitki ekstrakları ve enzimlerin cilt gençleştirme, sıkılaştırma ve rejüvenasyon amacı ile cilde enjekte edilmesi tekniğine verilen genel isimdir. Günümüzde mezoterapi ince kırışıklık ve izlerin tedavisinde, cilt sıkılaştırmada, ciltteki leke problemlerinin tedavisinde, saç dökülmesinde, selülit ve vücuttaki fazla yağlanmaların tedavisinde, vücut kontürlerini belirginleştirmede kullanılmaktadır. Mezoterapinin faydaları nelerdir? Mezoterapi (gençlik aşısı) cildi yenileyen, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan doğal ve faydalı bir yöntemdir. Bu işlemler oldukça etkili bir yaşlanma karşıtı etkiler sağlar. Mezoterapi sonrası, cilt daha taze ve dinlenmiş görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur. Uygulanan cilde faydalı ilaçlar sayesinde kısa vadede parlaklık ve canlılık, orta ve uzun vadede ise cilt yapısının elastikiyeti ve gerginliği sağlanır. Ciltteki matlık ve ton farklılıkları ise zaman içinde azalır. Güneş hasarı ve kolajen kaybı birleşerek cildin dolgunluğunu ve görünümünü bozar. Yüz mezoterapisinde ilaçlar küçük miktarlarda karıştırılarak cildin içine ve altına direkt olarak verilir. Mezoterapi ile cilt etkili maddelerden kısa sürede faydalanabilir. Ayrıca ilaçlar çok az miktarda verildiği için kullanılan maddelerin yan etki olasılığı oldukça azdır. Mezoterapi kaç seans uygulanmalıdır? Mezoterapi tedavileri uygulama alanına ve hastanın ihtiyaçlarına göre farklı seanslarda uygulanabilmektedir. Genellikle yüze ve boyun bölgesine yapılan uygulamalarda 2 hafta ara ile olacak şekilde 2 seans şeklinde tedaviler yeterli olmaktadır. Ancak özellikle daha ileri yaş ve cildi daha problemli hastalarda bir yıl içerisinde 3-4 seans uygulamalar da yapılabilmektedir. Mezoterapi sonuçları ne zaman görülemeye başlar? Mezoterapi sonrası sonuçlar ilk seanstan yaklaşık 2 hafta-1 ay sonrasında görülmeye başlar, ancak maksimum etkinliğe genellikle 2 ile 3. aylarda ulaşılır. Mezoterapi herkese yapılabilir mi? Mezoterapi tedavileri 18 yaşından büyük herkese uygulanabilmektedir. Ancak mezoterapi içindeki ürünlerden herhangi birine alerji öyküsü olanlara mezoterapi uygulanamaz. Kontrolsüz hipertansiyon, bazı otoimmün hastalıklar, çeşitli kanama bozuklukları, hamilelik ve emzirme gibi bazı durumlarda da mezoterapi uygulamaları uygun olmayabilmektedir. Mezoterapi ile dolgu arasındaki farklılıklar nelerdir? Mezoterapiler (gençlik aşıları) içerisinde bulunan hyalüronik asit yapısı gereği dokular tarafından kullanılabilmektedir. Hyalüronik asit içeren dolgularda ise bu molekülün yapısı değiştirilerek parçalanması daha zor bir hale getirilir. Bu sayede dolgular uygulandığı bölgede hacim sağlarken mezoterapiler uygulandığı bölgede cilt kalitesinde artışa neden olmaktadır. Saç mezoterapisi nedir? Saç dökülmesi birçok nedenle karşımıza çıkabilmektedir. Erkeklerde özellikle androgenetik saç dökülmesi sıklıkla tedavi ihtiyacı doğurmaktadır. Ek olarak stres, geçirilen hastalıklar, diyet gibi birçok neden kadın ve erkeklerde saç dökülmesine, saç kalitesinin azalmasına neden olabilmektedir. Bu durumların tedavisinde saç mezoterapileri tedavi seçenekleri arasında öne çıkmaktadır. Saç mezoterapisi, saçlı deriye vitaminler, mineraller, aminoasidler, peptidler ve bitki ekstraktları gibi aktif maddelerin verilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Saç mezoterapileri birçok farklı saç dökülmesi tipinde etkinliği gösterilmiş tedavi yöntemleridir. Telogen efluvium, erkek tipi saç dökülmesi, kadın tipi saç dökülmesi, postpartum dökülme gibi farklı nedenlere bağlı saç dökülmelerinde farklı içerikli mezoterapi ürünleri tercih ederek dökülmenin yavaşlayıp durmasını ve yeni saç çıkışını sağlayabilmekteyiz. Saç mezoterapisi nasıl yapılır? Saç mezoterapisi hazır preparatlar veya doktorun kendi oluşturduğu çeşitli karışım ilaçların saçlı deriye belli aralıklar ile ince uçlu iğneler yardımı ile uyuşturulması ile uygulanır. Bazı hastalarda lokal anestezik bir madde saçlı deriye enjekte edilerek saçlı deri uyuşturulabilir. İşlem yaklaşık 15-20 dakika kadar sürmektedir. Saç mezoterapisi seans sıklığı ve sayısı ne kadar olmalıdır? Saç mezoterapilerinin sıklığı hastanın ihtiyaçlarına göre değişmekle birlikte 2-4 hafta ara ile 8-10 seans arasında uygulanmaktadır. -Saç mezoterapisinin etkisi ne zaman görülmeye başlar? Saç mezoterapilerinin etkileri genellikle 3. Seanstan itibaren görülmeye başlar. Ancak maksimum etkinlik seansların tamamlanması sonrası 1. Ayda ortaya çıkacaktır. Etkinliğin devam etmesi amacı ile aralıklar açılarak mezoterapi işlemine devam edilebilmektedir. Saç mezoterapisi sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Saç mezoterapisi uygulanan kişiler 24 saat saçlarını yıkamamalı ve sprey, jöle gibi şekillendirici kimyasallar uygulamamalıdırlar. Özellikle ilk 24 saat saçlı deriyi güneş ışınlarından korumaları gerekmektedir. Alkol vazodilatasyon yaparak işlemin etkisini azaltabileceğinden işlem sonrası kullanılmamalıdır. Bir hafta süre ile sauna, hamam veya havuza girilmemelidir. Bunların haricinde günlük yaşamlarına devam etmelerinde herhangi bir engel yoktur. LEKE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? Cilt lekeleri günümüzde çoğu insanda oldukça yaygın bir problemdir. Bu problemin nedenleri arasında doğum lekeleri, pigmentasyon bozuklukları, döküntüler ve enfeksiyonlar gibi birçok farklı neden bulunur. Cilt pigmentasyon bozukluklarından en sık görülenlerden bir tanesi melasmadır. Melasma genellikle yüz cildini etkileyen ve kahverengi lekelere neden olan durumudur. Kadınları erkeklerden daha sık etkiler. Melazma tetikleyicileri güneşe maruz kalma ve hormonal değişiklikleri içerebilir. Leke tedavisi, altında yatan bir sağlık durumu varsa, bu durum için önerilen tedaviler en iyi sonucu verecektir. Altta yatan durumu tedavi etmek sıklıkla ilişkili cilt problemlerini çözer. Melasma gibi kozmetik amaçla tedavi edilmesi gereken cilt lekelerinde ise tedavi seçenekleri arasında lazer tedavisi, kimyasal peelingler, leke mezoterapileri ve topikal kremler bulunur. DOLGU NEDİR? Dolgu uygulamaları cerrahi dışı kozmetik işlemlerden birisidir. Dolgular kırışıklıkları azaltmak, yüzdeki hacim kayıplarında hacmi geri kazandırmak için kullanılmaktadır. Yaşlanma ile derimizde kollajen adı verilen ve cildimizin yapıtaşlarından biri olan destek proteini azalmaktadır. Bu nedenle ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Bu durumda ciltteki sarkmaları gidermek, kırışıklıkları doldurmak amacı ile dolgular uygulanabilir. Cilt altına uygulanan dolguların farklı çeşitleri mevcuttur. En sık kullanılan hyalüronik asit içerikli dolgulardır. Hyalüronik asit vücudumuzda doğal olarak bulunan bir moleküldür. Bunun haricinde kalsiyum hidroksiapatit yani mineral dolgular, Poli-L-Laktik asit (PLLA), polimetilmetakrilat gibi farklı içerikte dolgu maddeleri de hastaların ihtiyaçlarına göre seçilebilir. Günümüzde dudak, çene, çene hattı, yanak (orta yüz), göz altı gibi alanlara sık dolgu uygulamaları yapılmaktadır. -Hangi bölgelere dolgu uygulaması yapılır? Alın Şakak Göz altı çukurları Yanak Çene hattı Çene ucu Dudak Nazolabial bölge Dudak çevresi kırışıklıkları Burun gibi bölgelere uygun kişilerde dolgu uygulaması yapılabilir. Dolgu uygulaması sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Dolgu uygulaması sonrası uygulanan bölgeye göre değişiklik göstermek ile birlikte: Ödem gelişimini azaltmak için birkaç gün süre ile sauna gibi çok sıcak ortamlardan kaçınmalı, ağır egzersiz yapılmamalıdır. Işlem yapıldığı gün alkol tüketimi morarma riskini arttırdığından kaçınılması gereken bir diğer durumdur. Hastalarımız kan sulandırıcı bir ilaç veya gıda takviyesi kullanıyor ise bunu doktorlarına belirtmelidir. İşlem yapılan bölgede bir süre sertlik hissedilmesi tamamen normal bir durumdur. Bu bir iki hafta içerisinde geriler. İşlem sonrasında normalde kullandıkları kozmetik ürünleri ve güneş kremi kullanmalarında ise sakınca yoktur. Lazer tedavileri nelerdir? Lazer cihazları günümüzde cerrahi işlemlerden kozmetik işlemlere birçok farklı durumun tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Lazer sistemleri ışığın belli yoğunlaştırma işlemlerinden geçirilerek tek bir dalga boyunda ve paralel ve doğrusal şekilde üretilmesini sağlayan sistemlerdir. Tıpta çok sayıda farklı lazer türü kullanılmaktadır. Cilt hastalıkları ve cilt gençleştirme işlemlerinde de farklı lazer türlerinden faydalanılır. Lazer ile hangi cilt sorunlarının tedavisi yapılır? Lazerler dermatolojide; Lazer ile cilt gençleştirme ve cilt sıkılaştırma Kırışıklıkların tedavisi Leke tedavileri Kırmızı yüz ve rozase hastalığı tedavisi Akne tedavisi Ameliyat, akne, yanık gibi nedenlerle oluşan izlerin tedavisi Genişlemiş gözeneklerin tedavisi Epilasyon İyi huylu cilt lezyonlarının çıkarılması Tırnak mantarı tedavisi Yüz ve bacak damarsal lezyonlarının ve varislerin tedavisi gibi birçok cilt probleminde kullanılmaktadır.