Halk arasında “gizli şeker” olarak adlandırılan prediyabet, arabanızın gösterge panelindeki bir uyarı lambası gibidir; kan şekeri seviyenizin normalden yüksek, ancak tip 2 diyabet teşhisi konulacak kadar yüksek olmadığını gösterir. Bu durum, vücudunuzun şekeri gerektiği kadar iyi işlemediğinin bir işaretidir ve önlem alınmazsa diyabetin gelişebileceğini ifade eder.
Prediyabeti olan pek çok kişi belirli semptomlar göstermez, bu da özellikle obezite, hareketsiz bir yaşam tarzı veya ailede diyabet öyküsü gibi risk faktörlerine sahip kişiler için düzenli taramayı çok önemli hale getirir. Bazıları yorgunluk, artan susuzluk ve sık idrara çıkma gibi insülin direnci ile ilgili semptomlar yaşayabilir.
Gizli Şeker (Prediyabet) Belirtileri Nelerdir?
Prediyabet genellikle belirti göstermeyen bir hastalıktır, halk arasında “gizli şeker” veya “sinsi şeker” olarak adlandırılmasının nedeni de budur. Bununla birlikte, bazı bireyler gizli şekerin varlığına işaret edebilecek bazı belirtiler yaşayabilir. En sık bildirilen belirtiler şunlardır:
- Yorgunluk
- Sık susama
- Sık idrara çıkma
- Sık acıkma
- Bulanık görme
- Yavaş iyileşme
- Koyu cilt bölgeleri (Akantozis nigrikans)
Bu belirtiler prediyabetle ilişkili olsa da kesin göstergeler değildir. Birçok kişi hiçbir belirgin belirti de yaşamayabilir. Bu nedenle düzenli sağlık taramaları, gizli şekerin diyabete dönüşmeden önce teşhis edilmesi için kritik öneme sahiptir.
Gizli Şeker (Prediyabet) Risk Faktörleri Nelerdir?
Obezite, yaş ve sağlıksız beslenme gibi çeşitli risk faktörleri, kişide prediyabet gelişme olasılığını artırabilir. Bu faktörlerin bilinmesi, bireylerin sağlıklarını yönetmek için proaktif adımlar atmalarına yardımcı olabilir. Gizli şeker ile ilişkili başlıca risk faktörleri şunlardır:
- Obezite: Özellikle karın çevresinde olmak üzere aşırı vücut ağırlığı en güçlü risk faktörlerinden biridir.
- Yaş: Prediyabet riski, özellikle 45 yaşın üzerindeki bireyler için yaşla birlikte artar.
- Ailede diyabet öyküsü: Ailede diyabet öyküsü olması, insülin direnci ve yüksek kan şekerine genetik bir yatkınlık olduğunu gösterir.
- Hareketsiz yaşam tarzı: Fiziksel aktivite eksikliği, kilo alımına ve insülin direncine katkıda bulunabilir.
- Yüksek tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek tansiyona sahip olmak (140/90 mmHg üzeri) insülin direnciyle ilişkili olabilir.
- Kolesterol: Düşük HDL veya yüksek trigliserit seviyeleri gizli şeker riskinin arttığına işaret edebilir.
- Sağlıksız beslenme: İşlenmiş gıdalar, şekerler ve sağlıksız yağlar açısından zengin bir diyet kilo alımına ve insülin direncine katkıda bulunabilir.
- Gestasyonel diyabet geçmişi: Hamilelik sırasında gestasyonel diyabet geçiren kadınların yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde prediyabet geliştirme riski daha yüksektir.
- Polikistik over sendromu (PCOS): Kadınlarda hormon seviyelerini etkileyen polikistik over sendromu, insülin direnci ve gizli şeker ile bağlantılıdır.
Düzenli kontroller ve taramalar, yüksek risk altındaki kişiler için herhangi bir sorunu erkenden yakalamak için çok önemlidir. Kontroller için kişilerin randevu alabileceği bölüm ise; Diyabet, kolesterol, hipertansiyon gibi hastalıklarla ilgilenen iç hastalıkları (dahiliye) polikliniğidir.
Gizli Şeker (Prediyabet) Tanı Kriterleri Nelerdir?
Gizli şeker tanısı için öncelikli tanı kriteri kan şekeri ölçümüdür. Ancak, uygulanan tetkiklerin farklı sağlık kuruluşları arasında küçük farklılıklar gösterebileceği de unutulmamalıdır. Teşhiste yararlanılan tetkikler şu şekildedir:
- Açlık kan şekeri: Açlık kan şekeri seviyesinin 100 mg/dL ile 125 mg/dL (5,6 ila 6,9 mmol/L) arasında olması bir tanı faktörüdür.
- Oral glikoz tolerans testi (OGTT): Glikoz açısından zengin bir içecek tükettikten sonraki iki saatte kan şekeri seviyesinin 140 mg/dL ile 199 mg/dL (7,8 ila 11,0 mmol/L) arasında olması prediyabet tanısına yardımcı olabilir.
- Hemoglobin A1c: A1c seviyesinin yüzde 5,7 ile yüzde 6,4 arasında olması diyabet riskine işaret eder.
Bu tanı tetkikleri, Amerikan Diyabet Derneği (ADA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dahil olmak üzere büyük sağlık kuruluşları tarafından onaylanmıştır. Sonuçlar prediyabete işaret edebilir, ancak bu testlerin bir sonraki gün doğrulanması gerektiği de unutulmamalıdır.
Gizli Şeker (Prediyabet) Tedavisi Nasıl Yapılır?
Gizli şeker tedavisi, durumu tersine çevirmeyi ve hastalığın tip 2 diyabete ilerlemesini önlemeyi amaçlar, dolayısıyla şeker hastalığı tedavisine benzer şekilde yaşam tarzı değişikliklerine odaklanır. Prediyabet tedavisinin temel bileşenleri şunlardır:
- Dengeli beslenme
- Porsiyon kontrolü
- Düzenli egzersiz
- Kilo kaybının sağlanması
- Stresten kaçınma
- Şeker tüketimini azaltma
- Düzenli uyku alışkanlığı edinme
Yaşam tarzı değişikliklerinin yetersiz kalması durumunda hekiminiz ilaç tedavisi önerebilir. Tip 2 diyabet geliştirme riski çok yüksek olan hastalara hekiminiz metformin reçetesi yazabilir. Hekiminiz ayrıca, insülin duyarlılığını artırmak ve kan şekeri seviyelerini yönetmeye yardımcı olmak için pioglitazon gibi ilaçlar da önerebilir.
Kan şekeri seviyelerini izlemek ve yaşam tarzı değişikliklerindeki ilerlemeyi değerlendirmek için düzenli takip randevularını aksatmamak çok önemlidir. Hastalar, yılda en az bir kez kan şekeri seviyelerini kontrol ettirmelidir. Bu noktada düzenli check up yaptırmak hayati rol oynar. Kapsamlı check up programlarımız hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Gizli Şekerde Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Diyet seçimleri kan şekeri seviyelerini ve genel sağlığı önemli ölçüde etkileyebileceğinden, beslenme gizli şekerin yönetiminde çok önemli bir rol oynar. Meyveler, sebzeler, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar dahil olmak üzere dengeli ve çeşitli bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır.
- Basit şekerler yerine kompleks karbonhidratları (tam tahıllar vb.) tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratlar daha yavaş sindirilir ve kan şekerinde daha kademeli artışlara neden olur.
- Avokado, fındık, tohumlar ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağları içeren besinler diyete dahil edilmelidir.
- Kan şekeri seviyelerinde hızlı artışlara yol açabilen işlenmiş gıdaların, şekerli atıştırmalıkların ve içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.
- Kalori alımını yönetmeye yardımcı olmak ve gerekirse kilo kaybını desteklemek için porsiyon boyutlarına dikkat edilmelidir.Daha küçük, daha sık öğünler kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir.
- Lif alımı artırılmalıdır. Yüksek lif içeriğine sahip meyve, sebze, baklagiller ve tam tahıllar, sindirime yardımcı olur ve şeker emilimini yavaşlatır.
- Kan şekerinde aşırı dalgalanmaları önlemek için düzenli yemek yenmelidir. Öğün atlamak daha sonra aşırı yemeye ve dengesiz glikoz seviyelerine yol açabilir.
- Son olarak su tüketimine dikkat edilmelidir. Prediyabetin ana belirtilerinden biri sık susamadır. Hastalar, günde 3-5 litre su tüketimine özen göstermelidir.
Prediyabet İçin Uygulanabilecek Diyetler Nelerdir?
Gizli şekere sahip olan kişiler, kan şekeri kontrolünü ve genel sağlığı iyileştirmeye odaklanan çeşitli etkili diyet yaklaşımlarından faydalanabilir.
- Akdeniz diyeti
- Dash diyeti
- Düşük karbonhidrat diyeti
- Bitki bazlı diyet
- Paleo diyeti
- Esnek vejeteryan diyet
Doğru diyetin seçilmesi hastaların kan şekerini yönetebilmelerini önemli ölçüde etkileyebilir. Bir diyetisyene danışmak, ihtiyaçlarınıza uygun beslenme planına geçmenizi sağlayabilir. Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet bölümü, akademik kadrosu ve multidisipliner yaklaşımıyla, kişisel ihtiyaçlarınıza uygun diyete geçmenize olanak tanır.
Sık Sorulan Sorular
Gizli Şeker Nasıl Anlaşılır?
Yorgunluk, artan susuzluk ve sık idrara çıkma ve yaraların yavaş iyileşmesi prediyabete işaret edebilir. Eğer bu belirtilere sahipseniz, İç Hastalıkları (Dahiliye) birimimizden randevu oluşturabilirsiniz. Hekimlerimiz gerekli tetkikleri yaparak, tanınızı en doğru şekilde koyacaktır.
Gizli Şekerin Zararları Nelerdir?
Prediyabet; tip 2 diyabet, obezite, kalp hastalıkları, inme, diş hastalıkları, yağlı karaciğer hastalığı, şeker bağımlılığı ve kronik yorgunluk gibi sağlık sorunlarına yakalanma ihtimalini artırabilir.
Gizli Şekere Ne İyi Gelir?
Sağlıklı beslenme, hareketli yaşam tarzı, düzenli uyku, öğün atlamama gibi yaşam tarzı değişikliklerinin gizli şekere iyi geldiği bilinmektedir.