Sağlığını Düşün”    Kalp sağlığınızı korumak için düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve periyodik sağlık kontrollerinizi aksatmayın.
Biruni Üniversite Hastanesi: Kızamık ve boğmaca vakalarında artış var

Prof. Dr. Eda Kepenekli: Kızamık ve Boğmaca Vakaları Artıyor

Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, kızamık ve boğmaca vakalarındaki artışa ilişkin ebeveynleri uyardı.

Bu hastalıklarla geçmiş yıllara göre daha fazla karşılaştıklarını belirterek aşılamanın önemine dikkat çeken Kepenekli, “Aşılanmadığımızda her 2 hastalık da çok ağır komplikasyonlarla seyreden olan hatta ölümcül olabilen enfeksiyonlar. Hiçbir anne, baba o ağır koşullarda evladını görmek istemez, gördükten sonra pişman oluyorlar” dedi.

Vakaların arttığının ve bu konuda tedbir alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kepenekli, “Son yıllarda aşılama oranları gittikçe düşmeye başladı. Kızamık COVID’den çok daha hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Henüz bir salgın bildirimi yapılmadı ama olasılıklar arasında bir salgın olabilir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin Tüm İllerinde Boğmaca Vakalarında Artış Var”

Boğmaca vakalarında hem İstanbul’da hem diğer illerde artış olduğunu belirten Prof. Dr. Kepenekli, “Bunun bir sebebinin boğmacaya artık daha iyi tanı koyabiliyor olmamamız olduğunu düşünüyorum. Bir de boğmaca mikrobunun zaman zaman boğmacada kullandığımız klasik antibiyotiklere karşı direnç gösterebiliyor olması, bu tabi tedavi başarısızlıklarına neden olabiliyor. Toplum içinde tedavi vermemize rağmen yayılım olabiliyor” dedi.

Vaka sayısındaki artışın bir diğer sebebinin aşı karşıtlığı ve kararsızlığı olduğunu vurgulayan Kepenekli, “Hem bebeklik çağı aşıları hem de gebelerin ya da bebeğe temas edecek, bakım veren herkesin boğmacaya karşı aşılanması en önemli silahımız” ifadelerini kullandı.

Kızamık ve boğmaca vakaları artıyor

“Boğmaca Nedeniyle Bebekleri Kaybedebiliyoruz”

Boğmacanın çocuklardaki belirtileri hakkında bilgi veren Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanımız, sözlerini şöyle sürdürdü:

Boğmacanın en ağır seyrettiği grup; 2 yaşın altındaki bireyler ama en en ağır seyrettiği grup 6 aylıktan küçük bebekler. Daha büyük çocuklarda boğmacayı ateşsiz öksürük nöbetleri, atakları şeklinde görürken ki genellikle iç çekmeli bir solunumla rahatlarlar. Bazen aile, ’Balgamlı kusuyor, sonrasında rahatlıyor’ diye ifade edebilir.

Küçük bebeklerde ise öksürük nöbetleri sonrası nefesi kesilebiliyor hatta bazen buna apne diyoruz, apne ataklarıyla kaybedilebiliyor, yoğun bakım ihtiyaçları olabiliyor. Bazen o kadar şiddetli bir kafa içi basınç artışına sebep oluyor ki bu öksürük nöbeti, kafa içi kanama geçirip ne yazık ki bebekleri kaybedebiliyoruz.

Boğmaca deyip geçmemek lazım, komplikasyonları hele ki küçük bebeklerde çok ağır. Gebeliğin son 3 ayındayken boğmacaya karşı aşılanabiliyor, bu bir annenin bebeğini, boğmacadan korumasındaki aslında en etkin metot.

boğmaca

“Kızamık Vakaları, Aşı Karşıtlığı Nedeniyle Son Yıllarda Arttı”

Kızamık hastalığına yönelik açıklamalarda da bulunan Prof. Dr. Kepenekli, “2 yıl önce vaka sayısında çok belirgin vaka sayısında bir artış, bir salgın yaşadık hem Anadolu hem Avrupa yakasında kızamık olguları görmeye başladık” dedi.

Vakaların aşı karşıtlığından ya da aşıları yetersiz, eksik olan çocuklardan başladığını meslektaşları ile tespit edip raporladıklarını belirten Kepenekli, “Bu salgın birkaç ay içerisinde de olsa kontrol altına alınabildi ancak onlarca çocuğu hastanede yatırarak izlemek zorunda kaldık. Kızamığa karşı en önemli kalkanımız olan aşıda bir kırılma söz konusuydu” diye konuştu.

Bu salgının pandemi sonrası yaşadığımız bir artçıl etki olabileceğini belirten Kepenekli, Kızamık aşısı yıllardır hem dünyada hem Türkiye’de kullandığımız ve etkilerini, yan etkilerini çok iyi bildiğimiz, çok tecrübeli olduğumuz bir aşı” ifadelerini kullandı.

kizamik

“Kızamıkta ateş 39-40 Dereceye Kadar Çıkabiliyor”

Çocuklar ve bebeklerde kızamık belirtileri hakkında bilgi veren Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kepenekli, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kızamık döküntülü hastalıklar içerisinde klinik olarak biraz daha ağır bir klinikle seyreder. Döküntü genellikle yüz ve kafadan başlar, gövdeye doğru yayılır. Sanki çocuk sıcağa maruz kalmış, haşlanmış gibi kıpkırmızı bir vücuda dönüşebilir.

Kuru öksürüğün, gözlerde kızarıklığın eşlik etmesi hemen öncesinde sanki nezleymiş gibi burun akıntısı, hapşırma gibi belirtilerin eşlik etmesi yine kızamığın ayırt edici özellikleri bir de çok yüksek ateş olur. Örneğin; kızamıkçıkta ateşi genellikle 38-38.5’un altında bekleriz ama kızamıkta 39-40 derecelere kadar varabilen yüksek ateş olabiliyor.

Ülkemizde çok başarılı yürütülen bir bağışıklama programı var, aşılama programına uyumlu kalmaları çocuklar için yapabilecekleri en büyük iyilik. Boğmacayı genellikle okul çağı çocuklarında görüyoruz, biraz uzamış öksürük nöbetleriyle geliyorlar. Bir evde sigara içiliyorsa solunum yolu enfeksiyonlarının hem daha sık hem daha ağır seyrettiğini biliyoruz.

“Yıllardır Görmediğimiz Hastalıkları Tekrar Görmeye Başladık”

Kızamık ve boğmaca vakalarını önceki yıllara göre daha sık görüyoruz. Kızamık covid’den çok daha hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Henüz bir salgın bildirimi yapılmadı sadece vakalar bildiriliyor. Daha öncesinde ülkemizde çocukluk çağı aşılarının rutin yapılma oranı yüzde 95’lerin dahi üzerindeydi, çok başarılı bir ülkeydik fakat son yıllarda bu aşıyla ilgili olumsuz diyebileceğim yaklaşımlar sebebiyle oranlar gittikçe düşmeye başladı.

Sırf bu sebeple görmeyi unuttuğumuz, yıllardır görmediğimiz hastalıkları tekrar görmeye başladık. Salgın olasılıklar arasında tabi ki bir salgın olabilir. Kızamık ne yazık ki standart, antiviral tedavisi olan bir viral enfeksiyon etkeni değil o yüzden kızamıktan korunmak daha önemli.”