Sağlığını Düşün”    Kalp sağlığınızı korumak için düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve periyodik sağlık kontrollerinizi aksatmayın.

Sedef Hastalığı Hakkında Herşey | Sedef Hastalığı Tedavisi

Sedef Hastalığı toplumda her 100 kişiden 2’sinde görülen, deride üzeri sedef rengi pullarla kaplı, sınırları belirgin, zemini kırmızı, deriden hafif kabarık döküntüler şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Sedef hastalığı yani Psoriasis Vulgaris’in neden kesin olarak bilinmemektedir; bağışıklık sistemi ve genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. .Kırmızı nokta şeklinde başlayan bu lezyonlar (deri döküntüleri) değişik şekil ve boyutlara ulaşabilirler.

Sedef hastalığı çoğu zaman 35 yaşından önce başlar.  Ancak erken çocukluk dönemi ve ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir.

Sedef hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Sebebi henüz bilinmiyor. Sedef Hastalığı şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Herkeste aynı seyretmez. Aynı kişide de zaman zaman farklı şiddette hastalık görülebilir. Farklı nedenlere bağlı olarak alevlenme dönemleri vardır.

 

Sedef Hastalığı Bulguları ve Tedavi Yöntemleri

Bulguları nelerdir?

En sık bulgusu, küçük iğne başı büyüklüğünde çukurcuklar, tırnak kalınlaşması, boşalması, sarı renk değişikliğidir. Aynı şekilde hastaların çoğunda deride plaklar, kepeklenme yanında kaşıntı görülür. Kıvrım yerlerinde kasık, koltuk altı meme altı gibi bölgelerde pullanma olmadan benzer lezyonlar ortaya çıkar.

Sedef hastalığı bulaşıcı mıdır?

Sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Kişiden kişiye bulaş riski taşımaz. Temas veya ortak eşya

kullanımı ile bulaşmaz.

Sedef hastalığının şiddeti, vücut yüzeyinin ne kadarının kaplandığı ve kişinin yaşam kalitesini ne kadar etkilediği ile belirlenir. Kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit oranda görülür.

Sizi Arayalım

Bilgi ve Randevu için iletişim formunu doldurun sizi arayalım!

İsim Soyisim

İlerle

Sedef hatalığını tetikleyen faktörler nelerdir?

Sedef hastalığı çevresel faktörlere (streptokoklara bağlı boğaz enfeksiyonları, ilaçlar,  aşırı kaşıma, keselenme, güneş yanığı vb.) ve ruhsal durumlar yani  strese bağlı olarak alevlenebilir.

En çok dizlerde, dirseklerde, saçlı deride ve belin orta kısmında görülürlerse de herhangi bir deri bölgesini de tutabilirler. Sedef hastalarında deri dışında tırnakları ve eklemleri de tutabilir.

Sedef hastalarında karaciğer yağlanması, obesite, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, insülin direnci ve şeker hastalığı riski 2 kat artmıştır. Şiddetli sedef hastalığı olanlarda risk daha yüksektir.

Sedef hastalığı her 100 sedef hastasının 70-80’i hafif bulgulara sahiptir.

Yıllarca küçük, bir ya da birkaç adet lezyonla seyredebilir. Hatta yıllarca hiçbir lezyon olmayabilir. Ancak zaman zaman şiddeti artabilir ve vücudun büyük bir kısmı tutulabilir. Bu 10 hastadan 2 ya da 3’ünde ancak görülebilir. Bu nedenle standart tek bir tedavisi yoktur. Tedavi hastanın o anki durumuna göre belirlenir. Sedef lezyonlarına sürülecek ilaçlardan, ultraviole (Güneş ışığı) tedavisine, hap ve iğnelere kadar değişik tedavi seçenekleri vardır.

Sedef hastalığı tedavi yöntemleri nelerdir?

Günümüzde maalesef hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi yoktur. Sedef hastalığının ataklar ve iyileşme dönemleri ile giden tekrarlayıcı bir özelliği vardır.

Tedavide hekim, hasta ve hasta yakınları işbirliği içinde olmalıdır.

Topikal tedaviler

Jeller, merhemler veya kremlerin doğrudan sedef olan yere uygulanmasıyla gerçekleşen ve ilk seçenek olan tedavi yöntemlerinden biridir.  Topikal tedavi sedef hastalığına neden olan  hücrelerinin büyümesini yavaşlatır ve hastalığı tedavi etmeyi amaçlar.

Işık terapisi (Fototerapi)

Diğer bir tedavi yöntemi de  UV fototerapi tedavisidir. UV ışınları doğrudan sedef hastalığına uygulanır ve aşırı cilt hücrelerinin büyümesinin yavaşlamasına yardımcı olur.

 

Medikal tedavi (Oral tedavi)

Genellikle orta veya ağır sedef hastalığı için kullanılan bu tedavi, hap veya sıvı halde ağızdan alındığında iltihaplanmayı azaltır ve bağışıklık sistemine etki eder.

Tedaviler sedef hastalığının hem deride oluşturduğu, görünen değişiklikleri hem de hastanın karaciğer yağlanması, obesite, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, insülin direnci ve şeker hastalığı vs gibi iç organlarını etkileyebilecek, görünmeyen risklerini azaltacaktır.

Özellikle lezyonların derideki sedef döküntülerinin kaybolması hastayı, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan rahatlatacaktır. Hastalığın kısıtlamalarını ortadan kaldıracaktır. Daha kaliteli bir yaşam sunacaktır.

Sedef hastaları sadece krem tedavisine mahkûm değillerdir. İyi hazırlık yapılarak, sedef hastasının yaşı, ek hastalıkları, bu ek hastalıkları nedeniyle sürekli kullandıkları ilaçlar, Sedef hastalığının kendisini fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak ne kadar etkilediği dikkate alınarak en doğru tedaviler seçilebilir.

Sedef hastalığının şiddeti ve tedavi ihtiyacı ve tedavi şekli böyle değişkenlik gösterebildiği için sedef hastaları kontrollerle takip edilmelidir. Bu kontroller sedefe eşlik edebilen karaciğer yağlanması, obesite, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, insülin direnci ve şeker hastalığı gibi hastalıkların erken teşhisini ve tedaviye erken başlanmasını sağlayacaktır.

Kontrol sıklığı hastanın aldığı tedaviye ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir.

Blefaroplasti  üst ve alt kapakta uygulanabilen, göz çevresi dokularının gerdirildiği, sarkmış kas dokusunun çıkarıldığı ve iyileşme süreci bakımından yüz güldürücü bir işlemdir.

Bu ameliyatta sarkan cilt dokusu ve yine yaşla birlikte fıtıklaşan yağ dokusu çıkartılarak cilt kıvrımlarına uygun şekilde sütüre edilir.

Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı Ne Kadar Sürer ?

Üst kapak için yaklaşık 30 dakika süren işlem çoğunlukla lokal anestezi altında yapılmaktadır. Bazı hastalarımız da yine zamanın etkisiyle oluşan kaşlarda düşme meydana gelmektedir. Bu durumda browpexy dediğimiz kaş kaldırma ameliyatı üst kapak blefroplasti ile kombine edilerek genel anestezi altında yaklaşık 1 saat sürede gerçekleştirilir. Alt kapak blefaroplasti işlemi ise genel anestezi altında yaklaşık olarak 1 saat sürmektedir.

Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Öncesi Nelere Dikkat Edilmeli? 

Ameliyat öncesinde eğer kullanılıyorsa aspirin ve türevi kan sulandırıcıların bir hafta öncesinden kesilmesi; sigara, alkol ve bitki çayı tüketiminin yine bir hafta öncesinde  kesilmesi iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

Hasta ameliyat sonrası aynı gün taburcu edilerek ameliyat sonrasında sütür alanlarına buz uygulaması önerilir. İlk  hafta kapaklarda ödem ve morluk görülmesi normal olarak karşılanır.

Hasta ameliyattan en fazla üç gün sonra günlük yaşamına dönebilir. Ameliyat sonrası göz kapatılmaz. Yaklaşık bir ay içinde kapak kıvrım yerlerinde bulunan sütür izleri kaybolmaya başlar. İyileşme süreci hastalar arasında farklılık gösterebilir.

Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) kaç yaşında yapılır?

Özellikli bir yaş grubu olmamakla birlikte göz kapaklarında yaşlanma belirtileri sıklıkla 30 yaş ve üzerinde kişilerde görüldüğünden operasyon genellikle bu dönemden sonra tercih edilmektedir.

Hem fonksiyonel hem de kozmetik olarak hastanın hayat kalitesini arttıran Göz kapağı Estetiği (Blefaroplasti) bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilerek görme ve göz yaşı fonksiyonlarının detaylı incelenmesi gerekir.