Beslenme ve Diyet

Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü, sağlığın korunması, hastalıkta iyileşme sürecinin desteklenmesi ve toplumda sağlıklı beslenme bilincinin oluşturulması amacıyla kişisel özelliklerinize uygun, kaliteli ve güvenli beslenme ve diyet hizmeti sunmaktadır. Bölümümüz, bireylerin sağlıklı yaşam biçimlerini benimsemesi ve uzun vadeli sağlık hedeflerine ulaşması için kapsamlı bir yaklaşım sunar.

Diyetisyenlerimiz, beslenme alanındaki en son bilimsel gelişmeleri yakından takip ederek, hastalarımızı bu doğrultuda bilinçlendirmekte ve sağlıklı beslenme konusunda doğru kararlar almalarına rehberlik etmektedir.

Çocukluk Çağı Beslenmesi

Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme, her yaş döneminde olduğu gibi özellikle çocuklar için de oldukça önemlidir. Hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle okul öncesi dönemdeki çocukların pek çok besin öğesine olan ihtiyacı, hayatın diğer dönemlerine oranla daha fazladır. Bu dönemde kazanılacak beslenme alışkanlıkları yaşam boyu sürer.

Toplumun çekirdeğini oluşturan ve sürekli bir büyüme-gelişme süreci içinde olan çocuklar, beslenme yetersizliklerinden en çok etkilenen gruplardan biridir. Çocukluk döneminde edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve şişmanlık gibi hastalıklar için temel risk faktörleri oluşturur.

Çocukların sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için dört ana besin grubundan yeterli ve dengeli miktarda tüketmeleri gereklidir:

  1. Süt Grubu: Süt, yoğurt, peynir.
  2. Et Grubu: Et, tavuk, balık, yumurta (et grubuna dahil edilir), kuru baklagiller.
  3. Sebze ve Meyve Grubu: Mevsimine uygun taze sebze ve meyveler.
  4. Tahıl Grubu: Ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb.

Her öğünde bu gruplardan yeterli miktarda tüketilmesi, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimini destekler.

Ergenlik Çağı Beslenmesi

Ergenlik, fiziksel, biyokimyasal, ruhsal ve sosyal yönden hızlı büyüme, gelişme ve olgunlaşma süreçleriyle çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. 12-18 yaş grubunu içeren ergenlik çağında, büyüme hızı ve gelişim yoğunluğu nedeniyle enerji ve besin öğelerine olan ihtiyaç artar.

  • Kızlarda: Genellikle 10-12 yaşlarında başlar.
  • Erkeklerde: Genellikle 11-14 yaşlarında başlar.

Ergenlik döneminde yeterli ve dengeli beslenme, büyüme ve gelişme süreçlerinin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için daha da önemlidir. Beslenme düzeni, gencin yaşına göre boy uzunluğu ve vücut ağırlığı değerlendirilerek düzenlenmelidir.

Gebelik Dönemi Beslenmesi

Gebe kadının beslenmesinde temel amaç, annenin fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak ve fetusun normal büyümesini sağlamaktır.

Ülkemizde gebelik öncesi ve gebelik dönemi boyunca yetersiz ve dengesiz beslenme, anne ve bebek ölümleri açısından ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Her yıl yaklaşık 1 milyon 400 bin doğumun gerçekleştiği Türkiye’de, gebelik öncesi ve sırasında yetersiz beslenme;

  • Doğum ağırlığı düşük bebeklere,
  • Beyin gelişimi sorunlarına,
  • Anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır.

Türkiye’de gebelik dönemindeki kadınların %58’inde şu yetersizlikler yaygın olarak görülmektedir:

  • Demir Eksikliği Anemisi: Kan hücrelerinin yapımı için gereklidir.
  • Folik Asit Eksikliği: Zihinsel ve fiziksel gelişim için önemlidir.
  • İyot Eksikliği: Beyin ve zihinsel gelişimi etkiler.
  • Kalsiyum Eksikliği: Kemik gelişimi ve genel sağlık için gereklidir.

Gebelik dönemi boyunca sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni, hem annenin hem de bebeğin sağlıklı bir yaşam sürmesi için hayati öneme sahiptir. Bu süreçte doğru planlama, hem gebelik sürecini hem de doğum sonrası iyileşme dönemini destekler.

Sporcu Sağlığı ve Beslenmesi

Sağlıklı beslenme, sporcuların performansını artırmanın, üst düzey konsantrasyon sağlamanın ve motivasyonu desteklemenin temel taşlarından biridir. Yetersiz ve dengesiz bir diyet ise sağlık problemlerine yol açarak performans düşüklüğüne neden olabilir. Sağlıklı bir diyete sahip olan sporcularda, antrenman etkinliği maksimum seviyeye ulaşır ve sporcu kendini zinde hisseder.

Yeterli ve dengeli bir diyet:

  • Hastalanma ve sakatlanma riskini minimuma indirir.
  • Yarış ya da sakatlanma sonrasında toparlanma süresini kısaltır.

Sporcuların enerji ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş bir beslenme programı, yapılan antrenmanların etkinliğini artırır ve sporcuların uzun vadeli sağlık hedeflerine ulaşmalarını destekler. Performansı artıran, sakatlık riskini azaltan ve zindelik sağlayan doğru beslenme, sporcuların başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynar.

Primer İmmün Yetmezlik ve Tedavisi

Primer immün yetmezliği olan hastalar, bağışıklık sistemi hastalıklarında uzmanlaşmış doktorlar tarafından takip edilmelidir. Bu hastalık grubunun tedavisi hastalığın tipine göre değişiklik göstermektedir.

Tedavi Esasları:

  • Enfeksiyonlardan korunma.
  • Genel temizlik kurallarına uyum.
  • Canlı aşı uygulamalarının düzenlenmesi.

Hastaların aşı programı, aile hekimine yazılı olarak tebliğ edilmelidir. Bazı durumlarda uzun süreli antibiyotik veya antifungal tedavi gerekebilir.

Ağır antikor eksikliklerinde:

  • Kombine immün yetmezlik veya sendromik kombine immün yetmezlik grubunda intravenöz immünoglobülin (IVIG) replasmanı tedavinin en önemli parçasıdır.

IVIG Replasman Tedavisi:

  • IVIG, 1981 yılından beri primer antikor yetmezliklerinin tedavisinde kullanılmaktadır.
  • Düzenli olarak her 3-4 haftada bir damar yolundan uygulanır.
  • Standart IVIG preparatları, 5000-10.000 donör plazmasından elde edilir ve çok çeşitli antikorlar içerir.

IVIG İçeriği ve Etkileri:

  • Ana bileşen: İmmünoglobulin G (IgG).
  • Az miktarda immünoglobulin A (IgA) ve farklı stabilizatörler (maltoz, sukroz, glukoz, prolin, glisin) içerebilir.
  • IVIG genellikle iyi tolere edilir, ancak nadiren ateş, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı gibi hafif yan etkiler görülebilir.

Yan etkilerin sistemik boyuta ulaşması durumunda intravenöz uygulamadan subkutan (cilt altı) uygulamaya geçilmesi önerilir.

Bağışıklık Sistemine Etkileri:
IVIG tedavisiyle eksik olan antikorlar yerine konularak:

  • Mikroorganizmalara bağlanır ve bağışıklık hücrelerinin mikroorganizmaları temizlemesini kolaylaştırır.
  • Enfeksiyon sıklığı ve şiddeti azaltılır.
  • Tekrarlayan enfeksiyonların organ hasarına yol açması engellenir.

Sonuç olarak, primer immün yetmezlik tedavisi gören hastaların yaşam kalitesi artırılır ve uzun vadeli sağlık hedeflerine ulaşmaları sağlanır.

Bölüm Doktorları
Dyt. Gamze ÇAKALOĞLU
Dyt. Gamze ÇAKALOĞLU
Dyt. Nihal Aleyna TORUN
Dyt. Nihal Aleyna TORUN