Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ve diğer bulaşıcı hastalıklarla savaşmada bağışıklık sisteminin güçlü olması önem taşıyor. Bağışıklık sisteminin yetersiz çalışması sonucu vücut enfeksiyon etkenlerine karşı yetersiz yanıt verir. Bu da hastalıklara daha kolay yakalanmamıza neden olur. Bağışıklık sistemi bozukluğunun en önemli göstergesi sık enfeksiyon hastalıkları geçirilmesidir.
Bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması bir ya da birkaç etkene bağlı olmayıp, birçok faktöre bağlıdır. Bunlar dengeli beslenme, egzersiz, yaş gruplarına göre gerekli aşıların yapılması, yeterli uyku, şekerden kaçınılması, stres kontrolü, sigara içmemek, zararlı alışkanlıklardan uzak durmaktır. Kişisel temizliğe dikkat edilmesi, özellikle ellerin düzenli olarak 20 saniye süre ile yıkanması, temiz besin tüketilmesi, gıdaların uygun şekilde saklanması, bol sıvı, yeterli protein, sebze, meyve alınması önemlidir. Salgın dönemlerinde kalabalık ortamlardan kaçınmalı ve kişisel hijyen tedbirlerine çok dikkat edilmelidir.
Beslenmenin bağışıklığın güçlendirilmesinde önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, özellikle antioksidan içerikli meyve ve sebzelerin tüketilmesi bağışıklığın güçlendirilmesinde önemli olduğunu vurguluyor.
Vitamin ve mineraller bağışıklık sisteminin normal çalışması için gerekli hücrelerin faaliyetlerini etkiler; savunma esnasında gerekli maddelerin ortama verilmesini sağlayarak hastalıklara yakalanmayı önler. Vitaminler hastalık belirtileri görüldüğünde değil her zaman, ihtiyaç ölçüsünde, günlük olarak alınmalıdır.
Solunum yolu hastalıklarına karşı A ve D vitamini
A,B,C,D,E vitaminlerinin bağışıklık üzerine olumlu etkisi vardır. Mineral olarak selenyum, demir, çinko gibi maddelerin de bağışıklık sistemimiz üzerinde önemli rolleri vardır. Vitamin ve minerallerin doğal besinler yoluyla alınması ilaç şeklinde alınmasından daha yararlıdır.
A vitamini: Karaciğer, yumurta, böbrek, tereyağı, patates, havuç ve yeşil yapraklı sebzelerde
B vitaminleri: Et, balık, maya, baklagiller, tahıl, kuruyemişler, süt ürünleri, yumurta, brokoli, sebze, buğday kepeğinde
C vitamini: Turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, domates ve patateste bulunur.
D vitamini: UV ışınları vasıtasıyla deride sentezlenir. Besinlerden balık, tereyağı, karaciğer, yumurtada
E vitamini: Ayçiçeği, soya, mısır yağı, et, kuruyemiş ve tahıllarda daha az olarak da sebze ve meyvelerde
K vitamini: Yeşil yapraklı sebzelerde, karaciğerde
Folik asit: Buğday kepeği, kuruyemiş ve baklagillerde
Selenyum: Et, balık, sakatat, tahıllar, kuru yemiş, mantar, soğan, sarımsak, brokolide
Çinko: Deniz ürünleri, karaciğer, et, süt, tahıllar, baklagiller, yumurta ve kuru yemişte
Demir: Et, balık, kümes hayvanlarında ayrıca sebze ve meyvelerde bulunmaktadır.
Güçlü bağışıklığın dostu Probiyotik ve Prebiyotikler
Probiyotikler güçlü bir immün sistem varlığı için gerekli olan dost bakterilerdir. Prebiyotikler ise kalın barsaktaki yararlı bakterileri arttıran ve uyaran emilmeyen karbonhidratlardır. Probiyotikten zengin besinler ev yapımı yoğurt, sirke, kefir, turşu gibi gıdalardır. Doğal probiyotik içeren besinlerin alınması doğrudur ancak doktor tavsiyesi olmadan haplarının alınması uygun değildir.
Ekinezya, yeşilçay, zerdeçal gibi ürünlerin bağışıklık sistemi üzerine yararı vardır. Ancak bitkisel ürünlerin başka ürünlerle ve ilaçlarla etkileşimi mevcuttur. Birçok organ üzerine zararlı etkileri olabilir. Bu nedenle ilgili uzmana danışmadan gelişigüzel kullanımları sakıncalıdır.
Kolajen bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasında etkilidir. Başlıca kolajen kaynakları et, tavuk, deniz ürünleri ve kemik kaynatma yoluyla elde edilir.”
