Multipl Skleroz (MS) merkezi sinir sisteminin (MSS) etkileyen nörolojik bir hastalıktır. MSS, beyin ve omurilikte oluşmaktadır. MS hastalığında bağışıklık sistemimiz MS’ deki sinir liflerine saldırarak hasar vermektedir. Sinir lifleri beyinden vücudumuza ve vücudumuzdan da beynimize her türlü bilgiyi taşıyan kablolar gibidir.
Sinir liflerinin birçoğu miyelin adı verilen bir katman ile örtülüdür. Miyelin sinir liflerini sararak diğer sinirler ve hücrelerle izolasyon görevi görmektedir. Ayrıca sinir lifleri boyunca bilginin, sinyalin hızılı bir biçimde aktarılmasında görev almaktadır. MS hastalığında bağışıklık sistemimiz bu miyelin kılıfa saldırarak hasar vermektedir. Bu hasar, sinyal iletiminin durmasına veya aksamasına dolayısıyla da beyin ve omuriliğin görevinin tam anlamıyla yerine getirememesine yol açmaktadır. MSS, bu saldırıların bir kısmını geri döndürebilmektedir ancak bazı ataklar tam olarak geri döndürülemeyebilmektedir.
Her ne kadar MS uzun süreli kronik ve ciddi bir durumsa da çok sayıda insan bu hastalıkla beraber başarılı ve tatmin edici bir yaşam sürmektedir. MS hastalarının birçoğu normal veya normale yakın bir ömür geçirmektedir. Yine birçok hasta belirgin fiziksel özürlülüğü olmadan hayatlarına devam etmektedir.
“MS HASTALIĞI DAHA ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR”
MS Kimlerde Görülür?
MS çoğunlukla genç erişkinlerde görülür. Tanı sırasında ortalama yaş 30’ dur. Daha çok kadınlarda görülür. Daha çok sosyo-ekonomik düzeyi yüksek kesimde görülür. Ekvatordan uzaklaştıkça özellikle kuzey yarıkürede daha sık görülmektedir. Ülkemizde de sıklığının giderek arttığı bildirilmektedir.
MS’ e Yol Açan Sebepler Nelerdir?
MS, bağışıklık sistemimizin kendi kendine saldırması sonucu ortaya çıkan (otoimmun) bir hastalıktır. Nedeni tam olarak belirlenememiştir. Bazı virüslere veya enfeksiyoz ajanlara yaşamın erken safhalarda maruziyet MS ile ilişkili olabilir ancak bu konudaki veriler net değildir. Genetik bir hastalık değildir, ancak bazı genetik faktörler MS gelişiminde eğilime yol açabilmektedir. MS, bulaşıcı bir hastalık değildir.
“HER DENGE KAYBI VE ÇİFT GÖRME MS’İ İŞARET ETMEZ”
MS’ in belirtileri nelerdir?
MS’ in birkaç çeşidi vardır. En sık alevlenme ve sönmelerle (relapsing, remitting) seyreden tipi görülür. Bu bulguların ortaya çıkması ve bir süre devam etmesi ve tamamen ya da kısmen kaybolması anlamına gelir. Şikayetler genellikle saatler ve günler süren zamanlarda ortaya çıkar ve günler, bazen haftalar sürer. Sonrasında kısmen sekel kalır veya tamamen geçer. Ataklar düzenli olarak ortaya çıkmaz, bazen tek atak olur ve yıllarca hiç atak gözlenmez.
Bu bulgular;
- Görme kaybı
- Çift görme
- Uyuşukluk ya da hissizlik
- Güç kaybı
- Yürüme güçlüğü
- Dengesizlik
Zamanla relapsing remitting MS’ lerin (RRMS) birçoğu, ikincil ilerleyici (sekonder progresif) forma döner. Sekonder progresif MS (SPMS)’ te yavaş ve uzun süren bulguların kötüleşmesi hali görülür. Bu süreçte nadiren atak görülür.
MS hastaların yüzde 10-15 kadarında primer progresif MS (PPMS) tipi görülür. Bu MS tipinde bulgular başlangıçtan itibaren tedrici olarak kötüleşir. PPMS’ de atak gözlenmez. Bulguları kötüleşme hızı ve şekli kişiden kişiye değişir.
MS teşhisi nasıl konulur ?
MS’ te görülen bulgular birçok farklı nörolojik hastalıkta da görülebilmektedir. Bu nedenle MS ile ilgilenen nöroloji uzmanı hekim, diğer hastalıkları mutlaka dışlamalı, ayrıntılı nörolojik muayene ve öykü ile teşhis koymalıdır. MS konusunda uzman nöroloji hekimi size;
- Şikayetlerinizi ayrıntılı olarak sormalı ve ne zaman ortaya çıktığını kaydetmelidir.
- Nörolojik fonksiyonlarınızı test etmelidir. (yürüme, refleksler ve dokunma duyusu gibi)
- Gözlerinizi, anormal görme, gözün arka tarafının anormallikleri, anormal göz bebeği fonksiyonları ve anormal göz hareketleri açısından değerlendirmelidir.
- MS plaklarının değerlendirilmesi için beyin MR’ ı ve çoğunlukla da omurilikteki plakların değerlendirilmesi için omurilik MR’ ı istemelidir.
- MS tanısı MR ve klinik bulgulara rağmen şüpheliyse veya beklenmedik bir yaşta ortaya çıkmışsa (örneğin 50 yaş üzerinde) MS teşhisini kesinleştirmek için lomber ponksiyon yapabilmelidir.
- Diğer benzer nörolojik hastalıkların dışlanması için ayrıntılı kan tahlili istemelidir.
“TEDAVİYLE ATAK SIKLIĞI AZALABİLİR”
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
MS’ in tedavisinde günümüzde çok sayıda tedavi seçeneği mevcuttur. Bazıları şikayetlerin kötüleşmesini engelleyerek ve atak sıklığını azaltarak etki gösterir. Bu ilaçlara hastalık modifiye edici ilaçlar denilmektedir. Diğer ilaçlar MS’ te ortaya çıkan şikayetlerin ortadan kaldırılması ya da azaltılması için verilebilir. Halsizlik bitkinliğin, kollarda veya bacaklarda ortaya çıkan katılık kas kramplarının, ağrının, idrar kaçırma gibi mesane problemlerinin ve duygudurum bozukluklarının giderilmesi veya azaltılması için verilen ilaçlar bu kategoride sayılabilir. Ayrıca atak sırasında atağın daha kısa sürmesi veya atak sırasında ortaya çıkan şikayetin ilerlememesini sağlamak için de ilaçlar verilmektedir.
Birçok kılavuz güncel olarak RRMS tanısı konulduktan sonra mümkün olan en kısa zamanda hastalık modifiye edici ilaçların (DMT) başlanmasını önermektedir. Hangi ilaç seçeneğinin sizin hastalık tipinize, yaşam biçiminize ve kullanımınıza uygun olacağını MS konusunda deneyimli nöroloji uzmanınıza danışın. DMT’ ler sizin mevcut şikayetlerinizin ortadan kaldırılması için değil, hastalığın kötüye gitmemesi ve yeni atak geçirmemeniz için verilmektedir.
Nöroloji Uzmanınızla uyum içinde olmak
Nöroloji uzmanınızın size en iyi tedaviyi verebilmesi için şikayetleriniz ve tıbbi hikayeniz ile ilgili tüm ayrıntıları bilmelidir. Aynı şekilde siz de sorularınıza tatminkar cevaplar alabilmelisiniz. Durumunuz ile ilgili bir not defteri bulundurmanız ve şikayetleriniz ve yaşadıklarınız ile ilgili notlar almanız nöroloji uzmanınızı bir sonraki ziyaretinizde hem ona hem de size fayda sağlayacaktır.
“MS İLE YAŞAMAYI ÖĞRENİN”
MS hastalığı süresince yaşadığınız olumsuzlukların büyük bölümü kontrol altına alınabilir. Sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını hayata geçirmeniz, şikayetlerinizin azalmasına ya da ortadan kalkmasına yardımcı olacağı gibi kendinizi iyi hissetmenize de yol açacaktır.
Aşağıda bu konuda bazı ipuçlarını bulabilirsiniz:
Fizyoterapi: Fizyoterapi, kas güçsüzlüğü ve dengesizlik gibi birçok MS bulgusunun azaltılmasını sağlar. Fizyoterapist size bazı hareketler ve egzersizler gösterebilir ve bunları nasıl uygulayabileceğiniz konusunda yardımcı olur. Bu konuda nöroloji uzmanınızla konuşunuz.
Sıcaktan sakının: MS hastalarının çoğu sıcak havanın, sıcak hamam, sauna ve kaplıca gibi ortamların şikayetlerini kötüleştirdiğini ifade etmektedir. Öğle ortasında dışarı çıkmaktan sakının. Banyonuzu sıcak suyla değil de ılık suyla yapın. Buz torbaları, buzlu içecekler ve serin hava şikayetlerinizi kısmen azaltacaktır.
Sağlıklı ve dengeli beslenin: MS için önerilen beslenme şekli sağlıklı bir erişkinin beslenmesi için önerilenlerden farklı değildir. Meyve ve sebzelerden zengin, tam tahıllı zengin lif içeren bir diyet önerilmektedir. Ayrıca katı yağların tamamen kesilmesi ya da azaltılması, şeker ilavesi yapılmış yiyecek ve içeceklerden kaçınılması gerekmektedir.
Sigarayı bırakın: Eğer sigara içiyorsanız hemen bırakın. Yeni yapılan çalışmalar sigara içmenin MS’ te atak sıklığını arttırdığını, hastalık kötüleşmesini hızlandırdığını hatta hafıza problemlerine yol açtığını göstermektedir.
Egzersiz. Egzersiz genel olarak sağlığınızı arttırdığı gibi hareketsizliğe bağlı ortaya çıkan birtakım problemlerin engellenmesini sağlar. Egzersiz ayrıca genel fonksiyonlarınızın, uykunuzun ve keyfinizin düzelmesini sağlar. Bir egzersiz programına başlamadan önce nöroloji uzmanınıza danışmanız uygun olur.
Stresi azaltın. Stresin MS’ i kötüleştirdiğine dair kesin kanıt olmasa da yoğun stres altında kimsenin kendini iyi hissettiği söylenemez. Rahatlama ve stresten uzaklaşma yollarını öğrenin. Hayatta bazı şeylerin değiştirilemeyeceğini kabul edin. Hayattan beklentilerinizi ve önceliklerinizi belirleyin. Hayatı basite indirgemenin yardımcı olacağını unutmayın.
Diğerleri ile temasa geçin. MS’ lilere yardım eden ve bu hastalık ile mücadele eden diğer insanlarla temasa geçebileceğiniz birçok dernek bulunmaktadır. Bu dernekler size duygusal destek verebileceği gibi yardımcı olabilecek bilgiler de sağlayabilir. Çevrenizdeki derneklerle ilgili nöroloji uzmanınıza danışın.