Kalp ve Damar Cerrahisi

Kalp ve damar sağlığınız, yaşam kalitenizi doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Vücudunuza 7/24 aralıksız kan pompalayan kalbiniz, yaşam enerjinizin kaynağıdır. Damarlarınız ise bu yaşam enerjisini tüm organlarınıza ulaştıran yollardır. Bu nedenle, kalp ve damar sisteminizde ortaya çıkabilecek herhangi bir sorun, ciddiye alınması ve uzman bir ekip tarafından tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık problemidir. Kalp ve Damar Cerrahisi, bu sağlık problemlerinin cerrahi tedavisiyle ilgilenen tıp dalıdır.

Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir?

Kardiyovasküler cerrahi olarak da bilinen kalp ve damar cerrahisi (KVC); kalp, atardamarlar ve toplardamarları etkileyen hastalıkların cerrahi tedavisi ile ilgilenen tıbbi bir uzmanlık alanıdır. Kalp, aort (vücudun ana atardamarı), karotis arterleri (beyne kan taşıyan damarlar), periferik arterler (kol ve bacaklardaki damarlar), venler (toplardamarlar) ve lenfatik sistem üzerindeki cerrahi müdahaleleri içerir.

Bölüm, doğuştan gelen kalp anomalilerinden, yaşamın ilerleyen dönemlerinde edinilen kalp ve damar hastalıklarına kadar geniş bir yelpazedeki sağlık sorunlarını kapsar. Temel amacı, hastanın yaşam kalitesini artırmak, semptomları hafifletmek ve yaşam süresini uzatmaktır.
Kalp ve damar cerrahları, kardiyovasküler sistem olarak adlandırılan bu kompleks sistem üzerinde, son derece hassas ve titiz bir çalışma yürütürler. Sistem, vücudun yaşam kaynağı olan kanın, oksijen ve besin maddelerini dokulara ulaştırmasını ve atık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Dolayısıyla, kalp ve damar sisteminde meydana gelen herhangi bir aksaklık, tüm vücut fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve hayati tehlike oluşturabilir.

Biruni Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi olarak, bu alandaki uzmanlığımız ve tecrübemizle hastalarımıza hizmet vermekteyiz. Türkiye'de ilk kez aort yetmezliğinde TAVI yöntemini uygulayarak tıp alanında bir ilke imza atan birimimiz; ileri teknoloji ameliyathaneleri, gelişmiş tedavi yöntemleri ve akademik kadrosuyla yüksek başarı oranına sahiptir.

Detaylı Bilgi ve Randevu

Kalp ve Damar Cerrahisi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için 444 8 276 'dan bize ulaşabilirsiniz.

Kalp ve Damar Cerrahisi Hangi Hastalıkları Kapsar?

Kalp ve damar cerrahisi, geniş bir yelpazedeki kalp ve damar hastalıklarının cerrahi tedavisini kapsar. Bu hastalıklar, doğuştan olabileceği gibi yaşamın ilerleyen dönemlerinde de çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilir.

Koroner Arter Hastalığı

Koroner arter hastalığı, kalbi besleyen atardamarların (koroner arterler) ateroskleroz (damar sertliği) adı verilen bir süreç sonucu daralması veya tıkanmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, kalp kasına yeterli oksijen ve besin ulaşamamasına neden olarak göğüs ağrısına ve kalp krizine yol açabilir. Belirtileri arasında göğüste baskı, sıkışma veya ağrı, nefes darlığı, çarpıntı, soğuk terleme, mide bulantısı ve kronik yorgunluk bulunur.

Koroner arter hastalığının teşhisi için elektrokardiyografi (EKG), efor testi, ekokardiyografi (EKO), miyokard perfüzyon sintigrafisi ve anjiyografi tetkiklerinden yararlanılabilir. Tedavi yöntemleri ise oldukça çeşitlidir. İlaç tedavisi, koroner anjiyoplasti ve stent uygulaması (damar içi balonla genişletme ve stent yerleştirme), koroner arter bypass greftleme (CABG) ameliyatı bunlar arasında yer alır.

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalpte dört adet kapakçık bulunur: Mitral kapak, aort kapak, triküspit kapak ve pulmoner kapak. Bu kapakçıklar, kanın kalp içerisinde tek yönlü akışını sağlar. Kalp kapak hastalıkları, bu kapakçıkların yapısında veya işlevinde meydana gelen bozukluklardır. Kapaklarda darlık (stenoz), yetmezlik (regürjitasyon) veya her ikisi birden görülebilir.

Kalp kapak hastalıklarının belirtileri oldukça çeşitlidir. Yaygın görülen semptomlar arasında nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı, göğüs ağrısı, bacaklarda ve ayak bileklerinde şişlik (ödem) ve bayılma bulunur.
Bu hastalıkların teşhisinde fiziksel muayene, EKO ve kalp kateterizasyonu (kardiyak kateterizasyon) kullanılır. Tedavi ise, ilaç tedavisi, balon valvüloplasti (darlık olan kapağın balonla genişletilmesi), kalp kapak tamiri veya kalp kapak replasmanı (değişimi) ameliyatlarını içerebilir.

Aort Anevrizması ve Diseksiyonu

Aort, kalpten çıkan ve tüm vücuda oksijenli kanı taşıyan ana atardamardır. Aort anevrizması, aort duvarının zayıflaması sonucu balonlaşması ve genişlemesidir. Aort diseksiyonu ise aort duvarının katmanlarının yırtılması ve araya kan girmesidir. Her iki durum da hayati tehlike arz eder.

Aort anevrizmaları, genellikle belirti vermez ve tesadüfen saptanır. Büyüdüklerinde; karın, sırt veya göğüs ağrısına neden olabilirler. Diseksiyon ise ani ve şiddetli göğüs veya sırt ağrısı ile kendini gösterir. Yırtılmanın yerine göre, kollarda veya bacaklarda nabız kaybı, felç gibi belirtiler de görülebilir.

Bu hastalıkların tanısında bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), ekokardiyografi (EKO) ve aortografi kullanılır. Küçük anevrizmalar, düzenli görüntüleme yöntemleri ile takip edilir. Büyük veya hızla büyüyen anevrizmalar ile diseksiyonlar, açık cerrahi onarım veya endovasküler aort onarımı (EVAR/TEVAR) yöntemleri ile tedavi edilir.

Periferik Arter Hastalığı

Periferik arter hastalığı, kol ve bacaklardaki atardamarların (periferik arterler) daralması veya tıkanması sonucu oluşan dolaşım bozukluğudur. En yaygın nedeni damar sertliğidir (ateroskleroz).

Yürürken bacaklarda ağrı ve kramp (kladikasyo), bacaklarda soğukluk, solukluk, uyuşma, yaraların geç iyileşmesi, ileri vakalarda istirahat ağrısı ve kangrenle kendini gösterebilen periferik arter hastalığı, fiziksel muayene, Doppler ultrasonografi, anjiyografi, BT anjiyografi, MR anjiyografi ile teşhis edilir.

Hastalığın tedavisi ise anjiyoplasti ve stent, bypass ameliyatları, endarterektomi (tıkalı damar bölgesinin cerrahi olarak temizlenmesi), ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir.

Varisler

Varisler, bacaklardaki toplardamarların (venlerin) genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hale gelmesidir. Genellikle yüzeysel toplardamarlarda görülür. Bacaklarda ağrı, ağırlık hissi, yanma, kaşıntı, gece krampları, görünür genişlemiş ve kıvrımlı damarlar, ileri vakalarda ise cilt değişiklikleri ve yaralar ile kendini gösterir. Hastalığın teşhisi fiziksel muayene ve doppler ultrasonografi ile gerçekleştirilir.

Varislerin tedavisi, hastalığın yayılımına göre değişiklik gösterir. Tedavi seçenekleri arasında varis çorabı kullanımı, skleroterapi (damar içine ilaç enjekte edilmesi), lazer veya radyofrekans ablasyonu (damarın ısı ile kapatılması), cerrahi yöntemler (damarın çıkarılması veya bağlanması) bulunur.

Doğumsal Kalp Hastalıkları

Doğuştan kalp hastalıkları, kalbin ve büyük damarların yapısında, doğumdan itibaren var olan anormalliklerdir. Bu hastalıklar, basit defektlerden (deliklerden) çok karmaşık yapısal bozukluklara kadar değişebilir. Doğumsal kalp hastalığı belirtileri; Siyanozu (morarma), çabuk yorulmayı, nefes darlığını, gelişme geriliğini, sık akciğer enfeksiyonlarını ve kalp çarpıntısını içerir.

Teşhis yöntemleri, fiziksel muayeneye ve çocuğunuzun öyküsüne göre değişiklik gösterir. Bazı hafif vakalar, ilaç tedavisi ile takip edilebilirken, birçok doğuştan kalp anomalisi ise cerrahi veya girişimsel kateter yöntemleri ile tedavi gerektirir. Atriyal septal defekt (ASD), ventriküler septal defekt (VSD), patent duktus arteriyozus (PDA), Fallot tetralojisi gibi sık görülen doğuştan kalp hastalıklarının tedavisinde sık kullanılan yöntemlerdir.

Kalp ve Damar Cerrahisinde Uygulanan Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Kalp ve damar hastalıklarının teşhisinde kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler, hastanın semptomlarına, risk faktörlerine ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümümüzde uygulanan başlıca tanı yöntemleri şunlardır:

  • Elektrokardiyografi (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir. Kalp ritmi bozukluklarını ve kalp krizi gibi durumları teşhis etmek için kullanılır.
  • Ekokardiyografi (EKO): Kalbin yapısını ve fonksiyonunu değerlendirmek için ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme yöntemidir. Kalp kapak hastalıkları, kalp kası hasarı ve diğer kalp problemlerini teşhis etmek için kullanılır.
  • Anjiyografi: Kalp damarlarının görüntülenmesini sağlayan bir yöntemdir. Kasıktan veya koldan ince bir kateter yardımıyla kalp damarlarına girilir ve kontrast madde verilerek röntgen çekilir. Koroner arter hastalığı ve diğer damar problemlerini teşhis etmek için kullanılır.
  • BT (Sanal) Anjiyografi: Bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılarak, kalp damarlarının detaylı görüntülerinin elde edildiği bir yöntemdir. Anjiyografiye göre daha az invaziv bir yöntemdir.
  • MR Anjiyografi: Manyetik rezonans görüntüleme (MR) kullanarak kalp damarlarının detaylı görüntülerini elde eden bir yöntemdir. BT anjiyografiye göre daha az invaziv bir yöntemdir.

Kalp ve Damar Cerrahisinde Uygulanan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kalp ve damar cerrahisinde uygulanan tedavi yöntemleri, hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine göre değişir. Biruni Üniversitesi Hastanesi'nde uygulanan tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:

  • Koroner Arter Bypass Greftleme: Kalbi besleyen koroner arterlerdeki tıkanıklıkları atlatmak için kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Vücudun başka bir bölgesinden alınan damarlar kullanılarak tıkalı damarın etrafından dolaşım sağlanır.
  • Kalp Kapak Tamiri veya Değişimi: Hasarlı veya hastalıklı kalp kapakçıklarının onarılması veya değiştirilmesi işlemidir.
  • Aort Anevrizması Tamiri: Genişlemiş veya balonlaşmış aort damarının onarılması işlemidir.
  • Endovasküler Aort Cerrahisi (EVAR-TEVAR): Aort anevrizmalarının tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Kasıktan ince bir kateter yardımıyla aort damarına girilir ve anevrizma bölgesine stent greft yerleştirilir.
  • Periferik Endovasküler Girişimler: Bacak ve kol atardamarlarındaki tıkanıklıkların tedavisinde kullanılan minimal invaziv yöntemlerdir.
  • Minimal İnvaziv Cerrahi: Geleneksel kalp cerrahisi yöntemlerine göre daha küçük kesilerle gerçekleştirilen cerrahi yöntemlerdir. Minimal invaziv kalp ameliyatları, göğüs duvarı bütünlüğünü koruyarak daha az ağrı, hızlı iyileşme süreci ve daha az enfeksiyon riski sağlar.

Ameliyat sonrası bakım ve rehabilitasyon süreçleri de büyük önem taşımaktadır. Hastanemizde, ameliyat sonrası dönemde en iyi bakımı almasını ve normal hayatlarına en kısa sürede dönmesini sağlamak için özveriyle çalışmaktayız.

Sık Sorulan Sorular

Kalp ve damar ameliyatı ne kadar sürer?

Kalp ve damar cerrahisi ameliyatlarının süresi; yapılacak işlemin türüne, hastanın genel sağlık durumuna ve ameliyatın zorluk derecesine göre değişkenlik gösterir. Örneğin, koroner bypass ameliyatı ortalama 3-6 saat sürerken, kalp kapak ameliyatları 2-4 saat sürebilir. Minimal invaziv yöntemlerle yapılan ameliyatlar ise genellikle daha kısa sürmektedir. Ameliyat öncesinde cerrahınız, tahmini süre hakkında sizi bilgilendirecektir.

Kalp ve damar ameliyatı sonrasında iyileşme süreci nasıldır?

İyileşme süreci, yapılan ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Açık kalp ameliyatlarından sonra hastalar genellikle 5-7 gün hastanede kalırlar. Taburcu olduktan sonra, evde dinlenme ve kademeli olarak aktivite seviyesini artırma dönemi başlar. Tam iyileşme süresi birkaç haftayı bulabilir. Minimal invaziv yöntemlerle yapılan ameliyatlardan sonra ise hastanede kalış süresi ve iyileşme süreci daha kısadır.

Kalp ameliyatı sonrasında dikkat etmem gerekenler nelerdir?

Kalp ameliyatı sonrasında, sağlıklı bir iyileşme süreci için doktorunuzun talimatlarına uymanız çok önemlidir. Bunlar arasında; ilaçlarınızı düzenli kullanmanız, yara bakımına özen göstermeniz, dengeli beslenmeniz, tütün ürünleri kullanmamanız, doktorunuzun önerdiği egzersizleri uygulamanız ve kontrollerinizi aksatmamanız yer alır.

Kalp ve damar hastalıklarından nasıl korunabilirim?

Kalp ve damar hastalıklarından korunmak için yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu değişiklikler büyük önem taşır. Sağlıklı beslenmeye, düzenli egzersiz yapmaya, sigara içmemeye, stres yönetimine, tansiyon ve kolesterol seviyelerinizi kontrol altında tutmaya ve düzenli kardiyoloji kontrollerinizi aksatmamaya özen göstererek, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.

Kalp ve damar hastalıkları genetik midir?

Kalp ve damar hastalıklarında genetik yatkınlık önemli bir faktör olsa da, tek neden değildir. Ailesinde, özellikle birinci derece akrabalarında kalp ve damar hastalığı olan kişiler, bu hastalıklara yakalanma açısından daha yüksek risk altındadır. Ancak, genetik yatkınlığa ek olarak, çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları da (sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam) kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde etkilidir.

Detaylı Bilgi ve Randevu

Kalp ve Damar Cerrahisi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için 444 8 276 'dan bize ulaşabilirsiniz.

Bölüm Doktorları
Prof. Dr. Murat UĞURLUCAN
Prof. Dr. Murat UĞURLUCAN
Prof. Dr. Yavuz BEŞOĞUL
Prof. Dr. Yavuz BEŞOĞUL
Doç. Dr. Didem Melis ÖZTAŞ
Doç. Dr. Didem Melis ÖZTAŞ