Meme Cerrahisi
Memedeki anormal hücrelerin çoğalarak tümöre dönüşmesiyle ortaya çıkan meme kanseri, farklı evreleri bulunan ve kadın sağlığını tehdit eden ciddi bir hastalıktır. Ancak tümör, erken tanı ve doğru tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilir.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Meme Cerrahisi birimi, ileri teknolojik altyapısı ve alanında uzman hekim kadrosu ile kişiye özel yaklaşımlar benimsemekte, meme kanserinin tanı ve tedavisinde yüksek başarı oranıyla öncü bir rol üstlenmektedir.
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, meme dokusundaki anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşan bir kanser türüdür ve kadınlarda en sık görülen kanserler arasında yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 2 milyon yeni meme kanseri vakası teşhis edilmektedir. Bu kanser türü, genellikle memedeki süt kanallarında (duktal karsinom) veya lobüllerde (lobüler karsinom) başlar.
Amerikan Kanser Derneği'nin verilerine göre, meme kanseri kadınlar arasında kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alır. Ancak, erken teşhis ve tedavi yöntemleri sayesinde hayatta kalma oranları artmaktadır. İstatistikler, erken evrede teşhis edilen vakaların beş yıllık hayatta kalma oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu göstermektedir.
Meme kanseri riski yaş, genetik yatkınlık, hormon seviyeleri ve yaşam tarzı gibi faktörlerden etkilenir. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarına sahip olan kadınlar daha yüksek risk altındadır. Bu nedenle, düzenli tarama ve mamografi gibi erken teşhis yöntemlerinin kullanılması, kanserin yayılmadan önce tespit edilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve alkol alımının sınırlanması gibi yaşam tarzı değişiklikleri de riski azaltabilir.
Erken teşhis ve tedavi, kanserli hücrelerin lenf düğümlerine ve diğer vücut bölgelerine yayılmasını önlemek açısından hayati önem taşır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedaviler bulunmaktadır. Her hasta için en uygun tedavi planı, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir.
Detaylı Bilgi ve Randevu
Meme Cerrahisi hakkında detaylı bilgi almak için 444 8 276 'dan bize ulaşabilirsiniz.
Meme Kanserinin Evreleri Nelerdir?
Meme kanseri evreleri, kanserin memede ve vücudun diğer bölgelerinde ne kadar yayıldığını belirlemek için kullanılır ve tedavi planlamasında kritik bir rol oynar. Göğüs kanseri, genellikle TNM sistemi kullanılarak dört ana evreye ayrılır:
- Evre 0: Kanser hücreleri sadece memedeki süt kanalları veya lobüllerde bulunmaktadır ve diğer dokulara yayılım göstermemiştir. Bu evrede erken teşhis, tam kür şansı sunar ve genellikle lumpektomi veya mastektomi gibi cerrahi müdahalelerle tedavi edilir.
- Evre 1: Tümör 2 cm'den küçüktür ve lenf düğümlerine yayılma yoktur. Bu evrede, hastalık genellikle cerrahi, radyoterapi ve bazen hormonal tedavi ile kontrol altına alınabilir. Erken evrelerde yapılan tedaviler, yüksek başarı oranlarına sahiptir.
- Evre 2: Tümör boyutu 2-5 cm arasında olabilir ve kanser yakın lenf düğümlerine yayılmış olabilir. Bu evrede kemoterapi, cerrahi ve radyoterapi kombine edilerek tedavi edilir. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği tarafından yapılan çalışmalar, bu evrede multidisipliner bir yaklaşımın önemini vurgulamaktadır.
- Evre 3: Tümör boyutu genellikle 5 cm'den büyüktür ve kanser daha fazla lenf düğümüne veya çevre dokuya yayılmış olabilir. Bu evre, lokal ileri meme kanseri olarak bilinir ve daha agresif bir tedavi yaklaşımı gerektirir. Neo-adjuvan kemoterapi, ardından cerrahi ve radyoterapi sık kullanılan tedavi şekilleridir.
- Evre 4: Kanser, kemikler, karaciğer, akciğer gibi vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır. Metastatik meme kanseri evresinde, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı ve yaşam kalitesini artırmak ana hedeftir. Tedavi seçenekleri arasında sistemik tedaviler (kemoterapi, hormonal tedavi, hedefe yönelik tedaviler) bulunur.
Her evre, özgün bir tedavi stratejisi gerektirir ve erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırır. Düzenli meme sağlığı taramaları, erken teşhis için kritik önem taşır ve hastaların prognozunu iyileştirir.
Meme Kanseri Neden Olur?
Meme kanseri, çeşitli faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, hormonal değişiklikler ve çevresel etmenler kanser riskini artırabilir. Ailede benzer bir kanser öyküsü olan kişilerde riskin arttığı bilinmektedir. Ayrıca, BRCA1 ve BRCA2 gibi gen mutasyonları da meme kanseri gelişiminde rol oynayabilir.
Hormonal faktörler, özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının seviyeleri, kanser riskini etkileyebilir.Ayrıca, uzun süreli hormonal tedaviler veya geç menopoz gibi durumlar da, göğüs kanseri riskini artırabilir.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri belirtileri, birey bazında farklılık gösterebilir ancak bazı yaygın semptomlar bilimsel literatür tarafından desteklenmektedir. Erken aşamalarda belirtiler fark edilmeyebilir, bu nedenle düzenli kontroller çok önemlidir. İşte dikkat edilmesi gereken bazı belirtiler ve bunların bilimsel temelleri:
- Memenin herhangi bir bölgesinde hissedilen kitle veya sertlik
- Memenin şeklinde veya boyutunda değişiklik
- Meme başından gelen anormal akıntı
- Meme cildinde kızarıklık veya çökme
- Koltuk altındaki lenf düğümlerinde şişlik
Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, teşhis ve tedavi için bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanız büyük önem taşır. Rutin sağlık kontrolleri ve mamografi gibi tarama testleri, göğüs kanserinin erken evrelerde tespit edilmesine yardımcı olarak, kanser ilerlemeden tedavi olmanıza olanak tanır.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
Meme kanserinin risk faktörlerini anlamak, hem bireysel farkındalığı artırmak hem de önleme stratejileri geliştirmek açısından önemlidir. Risk faktörlerinden bazıları şunlardır:
- Yaş: Yaşlandıkça meme kanserine yakalanma riski artar. Özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda bu risk daha belirgindir. Çalışmalar, ileri yaşlardaki kadınlarda, meme kanseri riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.
- Genetik faktörler: BRCA1 ve BRCA2 gibi gen mutasyonları, göğüs kanseri riskini önemli ölçüde artırır. Ailede bu gen mutasyonlarına sahip bireylerin bulunması halinde, düzenli meme taraması yaptırmak oldukça önemlidir. BRCA1 ve BRCA2, kanser riskini artıran gen mutasyonlarıdır.
- Hormonal faktörler: Östrojen ve progesteron hormonlarının uzun süre maruz kalınması, göğüs kanseri riskini artırabilir. Erken adet görme ve geç menopoz, östrojen maruziyetini uzatarak riski artıran faktörler arasında yer alır. Ayrıca, ilk doğumun ileri yaşta olması veya hiç doğum yapmamak da risk faktörleri arasında sayılabilir.
- Yaşam tarzı: Aşırı alkol tüketimi, obezite ve fiziksel aktivite eksikliği meme kanseri riskini artırır. Alkol, vücutta östrojen seviyelerini artırarak kanser riskini yükseltebilir. Obezitede ise yağ dokusu, östrojen üretimine katkıda bulunarak riski artırır.
- Radyasyon maruziyeti: Aşırı düzeyde radyasyona maruz kalan kadınlarda göğüs kanseri görülme sıklığı daha yüksektir.
- Üreme ve menstrüasyon öyküsü: Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı ve hormon replasman tedavisi de bazı çalışmalarca meme kanseri riskini artıran faktörler olarak belirtilmiştir. Ancak, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Meme Kanseri Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Kanserin tanısı, doğru tedavi ve hastalığın seyrinin belirlenmesi açısından kritik bir önem taşır. Tanı sürecinde kullanılan yöntemlerin güvenilirliğini artırmak için bilimsel verilere dayanmak önemlidir. Tanıda kullanılan yaygın yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Mamografi: Meme kanserinin taranmasında altın standart olarak kabul edilen mamografi, düşük doz X-ışınları kullanılarak meme dokusunun detaylı görüntülerini sunar. Çalışmalar, mamografinin invaziv meme kanserini yüzde 85-90 oranında erken tespit edebildiğini göstermektedir. Erken teşhis, tedavi başarı şansını artırır ve hastaların hayatta kalma oranlarını yükseltir.
- Ultrasonografi: Mamografinin tamamlayıcısı olarak kullanılan ultrasonografi, özellikle yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda etkili bir tanı yöntemidir. Ses dalgaları kullanarak kitlelerin katı (kanserli) ya da sıvı dolu (kist) olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Bu yöntem, kanser riski yüksek olan kadınlarda daha duyarlı bir tarama sağlar.
- Biyopsi: Biyopsi, meme kanseri tanısının kesinleştirilmesinde en güvenilir yöntemdir. Çeşitli biyopsi teknikleri (ince iğne aspirasyonu, çekirdek iğne biyopsisi ve cerrahi biyopsi) kullanılarak alınan doku örnekleri, patologlar tarafından mikroskobik incelemeye tabi tutulur. Biyopsi sonuçları, tümörün hormonal reseptör durumu ve HER2 durumu gibi özelliklerini belirleyerek, hastanın tedavi planının kişiselleştirilmesine olanak tanır.
Yukarıda yer alan görüntüleme ve tanı yöntemleri, göğüs kanserinin doğru bir şekilde evrelendirilmesine ve bireyselleştirilmiş tedavi kararlarının alınmasına olanak sağlamaktadır. Tanı araçlarının bir arada kullanılmasının, kanserin doğru evrelendirilmesi ve tedavi planlamasında en iyi sonuçları verdiğini ortaya koymaktadır.
Kanserin erken evrede tespiti için, kadınlara ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalarını ve yılda bir kez hekim kontrolüne gitmelerini önermekteyiz.
Meme Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Meme kanseri tedavisinde uygulanacak yaklaşım, kanserin evresine, tümörün biyolojik özelliklerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Gelişen tıbbi teknoloji ve bilimsel araştırmalar sayesinde, kişiye özel tedavi yaklaşımları giderek daha yaygın hale gelmektedir.
- Cerrahi: Genellikle meme kanseri tedavisinde ilk adım olarak kabul edilir. Cerrahi müdahale, kanserli dokunun çıkarılmasını amaçlar ve iki ana türü vardır: lumpektomi ve mastektomi. Lumpektomi, tümörün ve çevresindeki az miktarda sağlıklı dokunun çıkarılması işlemidir. Mastektomi ise tüm memenin alınmasını içerir. Cerrahi kararlar, tümörün boyutu, konumu ve evresi gibi faktörlere bağlı olarak verilir.
- Radyoterapi: Ameliyat sonrası kalan kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili X-ışınları kullanılır. Bu tedavi yöntemi, nüks riskini azaltmada önemli bir rol oynar. Amerikan Radyasyon Onkolojisi Derneği'nin verilerine göre, radyoterapi sonrası nüks oranları yarı yarıya azalabilir.
- Kemoterapi: Kanser hücrelerini yok etmek amacıyla kullanılan sistemik bir tedavi yöntemidir. Çeşitli ilaç kombinasyonları ile uygulanabilir ve genellikle ileri evre göğüs kanseri tedavisinde tercih edilir. Ulusal Kanser Enstitüsü, kemoterapinin belirli kanser türleri için beş yıllık sağkalım oranlarını artırdığını belirtmektedir.
- Hormon tedavisi: Kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engellemek için östrojen veya progesteron hormonlarının etkisini azaltmayı hedefler. Bu tedavi, hormon reseptör pozitif göğüs kanseri türlerinde etkilidir. Örneğin, hormon tedavisi alan kadınlarda kanserin tekrarlama oranı %40’a kadar düşebilir.
- Hedefe yönelik tedaviler (akıllı ilaç): Bu tedaviler, kanser hücrelerindeki özel moleküler hedefleri hedef alarak daha hassas bir yaklaşım sunar. HER2 pozitif göğüs kanseri için kullanılan Trastuzumab gibi ilaçlar, bu tür tedavilere örnek olarak verilebilir.
Meme kanseri tedavisi karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir. Hasta ve doktor arasında açık iletişim ve işbirliği, kişiye özel ve etkili bir tedavi planının oluşturulması için kritik öneme sahiptir.
Akademik hekim kadrosu ve ileri tanı ve tedavi yöntemleri ile öne çıkan Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Meme Cerrahisi bölümü, kişiselleştirilmiş ve multidisipliner tedavi yaklaşımıyla tüm sağlık ihtiyaçlarınıza yanıt vermektedir.
Neden Biruni Meme Cerrahisi?
Meme Cerrahisi birimimiz, meme sağlığına ilişkin her konuda 'üniversite hastanesi' güvencesiyle multidisipliner bir yaklaşım sunar. Hastanemiz, ileri teknoloji görüntüleme ve tedavi cihazlarına sahiptir. Elekta Versa HD radyoterapi cihazı ile PET-CT gibi yeni nesil, hedef odaklı tanı teknolojileri hastanemizde mevcuttur.
Bunlara ek olarak, meme sağlığı alanında uzmanlaşmış, meme kanseri cerrahisinde deneyim kazanmış akademik hekim kadromuz da merkezimizde hizmet vermektedir.
Evde Kendi Kendine Meme Muayenesi Nasıl Yapılır?
Evde kendi kendine meme muayenesi, erken teşhis için oldukça önemlidir ve birkaç basit adımda yapılabilir. Kendi kendine meme muayenesi için kılavuz niteliğinde bir rehberi aşağıda bulabilirsiniz.
Ayna Karşısında İnceleme:
- Üst kısmınızı tamamen çıkartarak aynanın karşısına geçin.
- Kollarınızı yanlarınızda serbest bırakarak her iki memenizi dikkatlice inceleyin.
- Memelerin şekil ve boyutlarında bir değişiklik olup olmadığını kontrol edin.
- Ciltte çekilme, kızarıklık veya portakal kabuğu görünümü gibi anormal değişikliklere dikkat edin.
- Sonrasında kollarınızı yukarı kaldırarak aynı kontrolleri tekrarlayın.
Elle Muayene:
- Yatar pozisyonda veya duşta, bir elinizi başınızın arkasına koyarak muayeneye başlayın.
- Diğer elinizin parmak uçlarını kullanarak memenizi kontrol edin.
- Parmaklarınızı birlikte tutarak, memenizin üst kısmından başlayarak dairesel hareketlerle tüm alanı tarayın.
- Memedeki farklı sertlikler veya kitleler için dikkatli olun.
- Muayeneyi memenin tamamında ve koltuk altı bölgesinde tekrarlayın.
Koltuk Altı Kontrolü:
- Koltuk altındaki lenf düğümlerini kontrol etmek için elinizin parmak uçlarını kullanın.
- Şişlik, sertlik veya ağrı olup olmadığını kontrol edin.
Bu adımlar düzenli olarak yapıldığında memede herhangi bir değişikliğin erken fark edilmesini sağlayabilir. Eğer herhangi bir anormallik tespit ederseniz, bir sağlık profesyoneline danışmanız önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Mememde Kitle Olup Olmadığını Nasıl Anlarım?
Memede kitle olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaktır. Kendi kendine meme muayenesi, olası komplikasyonların erken tespiti ve tedavisine yardımcı olur.
Meme Kanseri Öldürür mü?
Erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir. Ancak, ileri evrelerde tedavi zorlaşabilir ve ölüm vakaları görülebilir.
Erkekler Meme Kanseri Olur mu?
Evet, nadir de olsa erkeklerde de görülebilir. Erkeklerde meme kanseri belirtileri kadınlarla benzerlik gösterir.
Meme Kanseri Kaç Yaşında Olur?
Her yaşta görülebilir, ancak 50 yaş ve üzerindeki kadınlarda daha sık rastlanır.
Meme Kanseri ile Hangi Bölüm İlgilenir?
Hastalığın tanı ve tedavisi jinekolojik onkoloji ile genel cerrahinin alt dalı olan meme cerrahisi tarafından yürütülür.
Meme Kanserinde Ağrı Olur mu?
Bu kanser, genellikle ağrısızdır, ancak bazı durumlarda ağrı veya hassasiyet görülebilir.
Meme Kanseri Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Ameliyatın süresi, cerrahi yöntem ve tümörün büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Genellikle bir ila üç saat arasında sürebilir.
Meme Kanseri Kol ve Sırtta Ağrı Yapar mı?
Yayılım gösterdiği durumlarda kol ve sırt bölgelerinde ağrıya neden olabilir.
Meme Kanseri Kan Tahlilinde Çıkar mı?
Kan tahlili ile doğrudan tespit edilmez, ancak bazı biyobelirteçler kanserin varlığını gösterebilir.
Detaylı Bilgi ve Randevu
Meme Cerrahisi hakkında detaylı bilgi almak için 444 8 276 'dan bize ulaşabilirsiniz.