Behçet hastalığı, kan damarlarının iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan, ağızda ve genital bölgelerde yaralara ve gözde iltihaba yol açan kronik bir hastalıktır. Hastalık, adını Türk dermatolog ve bilim adamı Prof. Dr. Hulusi Behçet’ten almıştır.
Behçet hastalığı, 1947 senesinde Cenevre’deki Uluslararası Dermatoloji Kongresi’nde resmen Morbus Behcet olarak kabul edilmiştir. Ortadoğu ve Asya bölgelerinde sıkça görülmektedir ve ülkemizde de oldukça yaygındır. Hastalığın tedavisi ile Romatoloji bölümü ilgilenmektedir.
Behçet Hastalığı Nedir?
Behçet hastalığı, vücudun kan damarlarını etkileyen, kronik ve tekrarlayan bir iltihabi hastalıktır. Ağızda ve genital bölgede tekrarlayan yaralar, göz iltihabı, cilt lezyonları, eklem iltihabı ve damar duvarında iltihap gibi çeşitli belirtilere yol açmaktadır.
Hastalığın kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi vücuduna saldırması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Hastalık, genellikle 20-40 yaşları arasında başlar ve erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. Tüm dünyada görülebilmekle birlikte, özellikle İpek Yolu ülkelerinde daha yaygındır. Bu nedenle, “İpek Yolu hastalığı” olarak da bilinmektedir. Türkiye, bu hastalığın en sık görüldüğü ülkelerden biridir.
Behçet, yaşam boyu süren bir hastalık olsa da, uygun tedavi ve takip ile belirtiler kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.
Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Behçet hastalığı belirtileri, hastalığın ilerelemesine, şiddetine ve etkilenen bölgelere göre değişiklik gösterebilmektedir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
- Ağız yaraları: Hastaların neredeyse tamamında görülen ağız yaraları, genellikle ağız içinde, dilde veya dudaklarda oluşan ağrılı, tekrarlayan aftöz ülserlerdir. Bu yaralar birkaç gün içinde iyileşebilir, ancak sıklıkla tekrarlayabilmektedir.
- Genital yaralar: Ağız yaralarına benzer şekilde, genital bölgede de ağrılı ve tekrarlayan yaralar ortaya çıkabilmektedir. Bu yaralar, erkeklerde genellikle skrotumda, kadınlarda ise vajinal bölgedeki vulvada görülmekte ve genellikle iz bırakarak iyileşmektedir.
- Göz iltihabı: Behçet hastasında görülen en ciddi komplikasyonlarından biri olan göz iltihabı (üveit), gözlerde kızarıklık, ağrı, bulanık görme, ışık hassasiyeti gibi belirtilerle başlayıp görme kaybına kadar ilerleyebilmektedir.
- Cilt lezyonları: Hastalığın bir diğer belirtisi de ciltte oluşan çeşitli lezyonlardır. Bunlar arasında kırmızı, ağrılı nodüller (eritema nodozum), sivilce benzeri döküntüler (akneiform lezyonlar) sayılabilir.
- Eklem ağrıları: Hastalık, eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilmektedir. En sık etkilenen eklemler dizler, ayak bilekleri eklemleridir. Aynı zamanda sakroiliak eklemler de etkilenebilmektedir.
- Damar duvarı iltihabı: Hastalık sırasında, özellikle genç erkek hastalarda damar duvarı iltihabı (vaskulit) pıhtı (tromboz) ve bazen büyük damarlarda yırtılmaya (anevrizma) sebep olabilmektedir. Bu nedenle diğer belirtilere sahip hastaların benzer damar sorunlarında mutlaka Romatoloji Bölümüne başvurmaları önerilir.
- Sinir sistemi rahatsızlıkları: Hastalık, nadiren de olsa sinir sistemini etkileyerek çeşitli nörolojik belirtilere yol açabilir. Bu belirtiler arasında baş ağrısı, baş dönmesi, denge kaybı, konuşma bozuklukları, felç, hafıza sorunları ve kişilik değişiklikleri sayılabilir. Sinir sistemi tutulumu, hastalığın en ciddi komplikasyonlarından biridir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilmektedir.
- Sindirim sistemi rahatsızlıkları: Hastalık, bağırsaklarda iltihaplanmaya ve karın ağrısı, kramplar, ishal, kabızlık ve şişkinlik gibi belirtilere neden olabilmektedir. Aynı zamanda iltihaplı barsak hastalığı (Crohn hastalığı) benzeri bulgulara neden olabilmektedir.
Behçet Hastalığı Neden Olur?
Behçet hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bilim insanları hastalığın gelişiminde birden fazla faktörün rol oynadığını düşünmektedir. Bu faktörler arasında şunlar yer almaktadır:
- Genetik yatkınlık: Hastalığa yatkınlığı artıran bazı genler bilimsel araştırmalarla tanımlanmıştır. Özellikle HLA-B51 geni hastalığın gelişimi ile güçlü bir ilişki göstermektedir. Bununla birlikte, genetik yatkınlık tek başına hastalığın ortaya çıkması için yeterli değildir.
- Bağışıklık sistemi bozukluğu: Hastalık seyrinde bağışıklık sistemi fazla yanıt vererek vücudun kendi dokularına karşı saldırıya geçmektedir.
- Çevresel tetikleyiciler: Bazı enfeksiyonlar veya çevresel faktörler, genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalığın tetiklenmesine katkıda bulunabilmektedir. Ancak, bu tetikleyiciler henüz kesin olarak tanımlanmamıştır.
Hastalığın nedenleri karmaşık ve çok faktörlüdür. Genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozukluğu ve çevresel tetikleyicilerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Araştırmalar, hastalığın altında yatan mekanizmaları daha iyi anlamak ve daha etkili tedavi yöntemleri geliştirmek için devam etmektedir.
Behçet Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?
Behçet hastalığının teşhisi, hastanın anamnezi, fizik muayene bulguları ve bazı laboratuvar testleri ve deri testi (Paterji testi) ile değerlendirilerek doğrulanmaktadır. Hastalığın belirtileri diğer birçok hastalıkla benzerlik gösterebileceğinden ayrıcı tanının deneyimli bir Romatoloji uzmanı tarafından yapılması gerekmektedir.
Hastanın tıbbi geçmişi, hastalığın ne zaman başladığını, belirtilerinin neler olduğunu, diğer aile bireylerinde görülüp görülmediğini ve tekrarlama durumunu öğrenmede faydalıdır. Fizik muayenede ağız içi ve genital bölgedeki yaralar, göz iltihabı, cilt lezyonları karakteri ve eklem tutulumu durumu değerlendirilmektedir.
Bu süreçlerin ardından laboratuvar tetkikleri planlanır. Behçet hastalığı için yapılan testler arasında kan sayımı, inflamasyon belirteçleri (ESR, CRP), HLA-B51 testi ve patherji testi yer almaktadır.
Patherji testi, hastalığın tanısında kullanılan deri testidir. Bu testte, ön kol derisinde steril bir iğne batırılarak hasar oluşturulur ve 24-48 saat sonra, batma bölgesinde kırmızı, kabarık bir lezyon varlığı değerlendirilir. İğne yerine reaksiyon olarak değerlendirilen lezyon ile paterji testi pozitif sayılmakla beraber, tek başına tanı koymak için yeterli değildir.
Behçet Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Behçet Hastalığı için günümüzde bilinen kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, hastalığın belirtilerini kontrol altına almak, atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak ve komplikasyonları önlemek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur.
Tedavi yaklaşımı, hastalığın bireysel seyri ve etkilenen organlara göre kişiye özel olarak planlanımaktadır. Tedavi seçenekleri şunları içerir:
- Topikal (bölgesel) kremler: Ağız ve genital bölgedeki yaraların iyileşmesini hızlandırır ve ağrıyı azaltır.
- Gargaralar: Ağızdaki yaraların temizlenmesine ve iyileşmesine yardımcı olur.
- Kortikosteroid merhemler: Ciltteki iltihabı azaltır ve lezyonların iyileşmesini destekler.
- Kortikosteroid veya immünsüpresif göz damlaları: Gözdeki iltihabı kontrol altına almak için kullanılır.
- Enjeksiyonlar: Şiddetli göz iltihabı durumunda, doğrudan göze ilaç enjeksiyonu yapılabilir.
- Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ’ler): Ağrıyı ve iltihabı azaltır.
- Kolşisin: Eklem iltihabını ve ağızdaki, genital alandakı yaraların sıklığını azaltır.
- Kortikosteroidler: Vücuttaki genel iltihabı azaltır.
- Biyolojik ajanlar: TNF inhibitörü gibi spesifik olarak bağışıklık sisteminin belirli bölümlerini hedef alarak iltihabı kontrol altına almak için etkin ilaçlardır.
İlaca dayalı bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra, hastalığın belirtilerini kontrol altında tutmak için düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve stres yönetimi ve düzenli doktor kontrolleri de önemlidir.
Doktor kontrolleri, hastalığın seyrini takip etmek, tedavi planını ayarlamak, ilaçların etkinliği ile yan etkilerini değerlendirmek ve olası komplikasyonları erken teşhis etmek için gereklidir.
Hastalığın tedavisi, bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Bir sağlık uzmanıyla işbirliği içinde, sizin için en uygun tedavi planını belirlemek ve hastalığınızı etkili bir şekilde yönetmek mümkündür.
Sık Sorulan Sorular
Behçet Hastalığı Ne Demek?
Behçet hastalığı, ağız içi yaralar, genital yaralar, göz iltihabı, cilt lezyonları, eklem ve damar iltihabı gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkan, kronik ve tekrarlayıcı bir iltihabi hastalıktır.
Behçet Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?
Behçet hastalığı şüpheniz bulunuyorsa, ilk başvurmanız gereken bölüm Romatoloji Bölümüdür. Romatoloji hekiminiz, gerekli görmesi halinde Göz Hastalıkları, Dermatoloji, Nöroloji, Kardiyoloji gibi diğer bölümlere sizi yönlendirmektedir.
Behçet Hastalığı Kaşıntı Yapar mı?
Hastalıkta sıklıkla görülen cilt ve genital lezyonlar kaşıntıya neden olabilir. Ancak kaşıntı, hastalığın en yaygın belirtisi değildir. Lezyonlar, genellikle ağrılı, kırmızı nodüller veya sivilce benzeri döküntüler şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Behçet Hastalığı Ölümcül müdür?
Hastalığın bazı komplikasyonları, özellikle göz iltihabı, büyük damarların iltihabı veya beyin tutulumu ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme yol açabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile bu komplikasyonların önlenmesi için hayati önem taşımaktadır.
Behçet Hastalığı Genetik midir?
Hastalığın genetik yatkınlıkla ilişkili olduğu düşünülse de, bu faktör tek başına hastalığın ortaya çıkması için yeterli değildir.
Behçet Hastalığı Bulaşıcı mıdır?
Behçet hastalığı bulaşıcı değildir. Yani, hastalığı olan bir kişiyle temas etmek veya aynı ortamda bulunmak, hastalığın başkalarına geçmesine neden olmaz.
Behçet Hastalığını Kim Buldu?
Hastalık, ilk kez 1937 yılında Türk dermatolog Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır. Bu nedenle hastalık, uluslararası literatürde “Behçet hastalığı” olarak adlandırılmaktadır.