Astım, solunum yollarında meydana gelen daralma sonucunda nefes darlığı atakları ile karşımıza çıkan kronik bir hastalıktır. Dünyada sıklığı %1,4-%21,5 arasında değişmektedir ve sıklığı giderek artmaktadır. Türkiye de çocuklarda astım prevalansı % 6-15 arasında değişmektedir ve yaklaşık olarak her on çocuğun birinde astım olduğu bilinmektedir. Hava yollarındaki daralmanın altta yatan temel sebebi bronş çevresinde yer alan düz kaslardaki kasılma ve bununla beraber artan mukus salgısıdır.
Astım atağı birçok faktör ile tetiklenebilir.
- Mantarlar,
- Ev tozu akarları,
- Hayvan tüyü epitelleri, ,
- Ağaç ve ot polenleri gibi alerjenler,
- Sigara dumanı, kimyasal kokular,
- Soğuk hava,
- Üst solunum yolu infeskiyonları,
- Egzersiz gibi tetikleyiciler günlük hayatta en çok karşılaştığımız etkenlerdir.
ASTIMIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Astım kronik bir akciğer hastalığı olup, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklarla seyreder. Bu nedenle ataklar arasında herhangi bir şikayet görülmezken, atak döneminde öksürük, hırıltılı solunum, hızlı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ortaya çıkar. Çocukluk dönemde astım tanısı alan hastaların %80’inde belirtiler okul öncesi dönemde başlamaktadır. Bu dönemde ortaya çıkan hışıltı astımın ilk bulgusu olabilmektedir.
Hangi durumlar astım için uyarıcı olmalıdır?
- Gece öksürüğü veya sabah ilk kalkınca ortaya çıkan öksürük
- Çok gülme veya ağlama ile tetiklenen öksürük
- Egzersiz ile tetiklenen öksürük
- Sık bronşiyolit / bronşit tedavi öyküsü
- Sık inhaler tedavi ( solunum yolu ile nebül tedavi) ihtiyacı
- Aile bireylerinde astım tanısı olması
- Hastanın daha önce atopik egzema veya besin alerjisi tanısı almış olması
- Soğuk algınlığı ile tetiklenen hırıltılı solunum
ASTIMIN TANISI NASIL KONUR?
Astım teşhisi, hasta veya hasta yakınından alınan anamnez, yapılan fizik muayene ve hasta için gerekli olan tetkiklerle değerlendirildikten sonra konulmaktadır. Astım hastalığı birçok hastada büyük farklılıklar arz etmektedir. Her hastanın belirti ve bulguları aynı olmadığı gibi verilecek olan tedavi hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir. Tanıyı desteklemek adına solunum fonksiyon testi, deri veya kanda alerji testleri istenebilir. Ayırıcı tanıda yapısal problemleri gözden kaçırmamak ve alerji dışı hastalıkları dışlamak amacıyla radyolojik görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir.
ASTIMIN TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Astımın etkili tedavisi için hasta eğitimi ve yakın işbirliği esastır. Yapılan birçok çalışmada hasta ve hasta yakınlarının eğitiminin, astım kontrolünü ve hastaların yaşam kalitesini olumlu yönde etkilediği gösterilmiştir. Tetikleyici ajanlardan korunma tedavinin ilk basamağını oluşturmaktadır. Çevresel risk faktörleri (tetikleyiciler) ile temasın azaltılması hem astım gelişiminin önlenmesi hem de hastalık gelişmiş kişilerde semptomların kontrol altına alınabilmesi açısından önem taşımaktadır.
- Alerjen eliminasyonu,
- Sigara maruziyetinin azaltılması,
- Aşırı soğuktan korunma,
- Düzenli egzersiz yapılması gibi tetikleyici faktörlerden uzak durulması önerilmektedir.
Medikal tedavi ise her hastaya uygun olan tedavi basamağı seçilerek düzenlenmelidir. Astım hastalığı için farklı tipler tanımlanmış olup, yine hastalığın şiddetine göre de farklı terimler kullanılmaktadır. Hastanın mevcut olan şikayetleri, fizik muayenesi ve tetkikleri bir bütün olarak değerlendirildikten sonra astım hastalığının fenotipine ve şiddetine uygun olan tedavi başlanmalıdır. Alerjik astımlı hastalarda ataklar solunum alerjenleri tarafından tetiklendiği için tedavisinde sorumlu alerjenin eliminasyonu, çevresel koşulların düzenlenmesi, medikal tedavi yanı sıra alerjen spesifik immünoterapi (AIT) uygulanmaktadır.
Halk arasında alerji aşısı olarak tanımlanan AIT, tedavi modaliteleri arasında, immün tolerans gelişimini indükleyerek hastalığın seyrini değiştirebilen tek tedavi yöntemidir. Her hastaya uygun olan tedavi seçeneği, düzenli izlem ve yapılan tıbbi değerlendirmeye göre çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları yan dal uzman hekimi tarafından düzenlenmelidir.